YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5568
KARAR NO : 2019/3272
KARAR TARİHİ : 03.04.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : 5237 sayılı TCK’nın 155/2, 62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen mahkumiyet hükmü suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Olay tarihinde, müşteki ile suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait internet kafede bulunan bilgisayarları taşıma konusunda anlaştıkları, suça sürüklenen çocuğun müştekiye ait bilgisayarları müştekinin gösterdiği dükkana taşıdıktan sonra müştekinin taşıma ücreti olarak verdiği parayı az bularak 3 tane bilgisayar kasası aldığı ayrıca mouse, klavye gibi malzemeler aldıkları, müştekinin bu durumu öğrenmesi üzerine suça sürüklenen çocuğun mouse, klavye gibi malzemeleri ve bir adet bilgisayar kasasını geri getirdiği ancak 2 adet bilgisayar kasasını geri iade etmediği ve bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle 60 gün olarak belirlenerek suça sürüklenen çocuğa fazla ceza tayini,
2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK 31/2 maddesinin uygulanmaması,
3-5271 sayılı CMK.nun 150. maddesi gereğince, soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere görevlendirilen zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretlerinin, dosya kapsamına göre mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacağının düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.