Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/5291 E. 2019/1614 K. 04.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/5291
KARAR NO : 2019/1614
KARAR TARİHİ : 04.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : a-TCK’nın 155/2, 62, 52/2, 51. maddeler gereğince mahkumiyet
b-Temyiz talebinin reddi

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyiz edilmesinden sonra verilen temyiz talebinin reddi kararı O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen 30/06/2015 tarihli kararın sanığa 28/07/2015 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra sanığın 06/08/2015 tarihinde temyiz talebinde bulunduğu, adli tatile rastlayan sürelerin işlemeyeceği, bu sürelerin tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılacağı dikkate alınarak, usul ve yasaya aykırı olan 11/08/2015 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın kaldırılması suretiyle yapılan incelemede;
Katılanın işyerinde şoför olarak çalışan sanığın, değişik zamanlarda, kendisine teslim edilen kamyonlardaki mazotu çekmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Sanığın suçlamaları kabul etmediği, katılanla arasında husumet bulunduğunu ve ilgili şirketten alacağı olduğunu belirttiği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, ilgili araca ait araç takip sistemleri ile sanığın aldığı yakıta ait bilgilerin getirtilmesi, sanıkla katılan şirket arasında varsa devam eden hukuk davası dosyalarının getirtilerek incelenmesi, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, sanığın, şirketten alacağı olup olmadığının araştırılması, buna dair kayıtların getirtilmesi, sanığın, aracın, takip cihazının vidalarının gevşemesi nedeniyle cihazda bozuk olduğunu, bu nedenle kayıtların hatalı olduğunu belirtmesi nedeniyle, dosyanın, cihaz ve belgelerle birlikte bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, söz konusu cihazın sağlam olup olmadığı, bu cihazın, aracın yakıttaki eksilmeyi tespit edip edemediği, yakıttaki eksilmenin, sanığın normal dışı kullanımı sonucu oluşup oluşmadığı, sanığın ve katılan şirketin karşılıklı olarak birbirinden alacakları bulunup bulunmadığı, buna göre sanığın, kasten şirketin zararına sebebiyet verip vermediği hususunda rapor alınmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a-Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
b-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece sonuç olarak 1 yıl 3 ay hapis cezası verilen sanık hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
c-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53/1. fıkrasında yazılı hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.