Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/4809 E. 2018/8183 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4809
KARAR NO : 2018/8183
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, “Garden” isimli bir işyeri açtığı, işyerinin isimli şahsın adına alınmasına rağmen, ondan aldığı vekaletname ile işleri kendisinin yürüttüğü, olay günü sanığın elektronik eşya işiyle uğraşan katılanı arayarak, 150 adet telsiz alacağını söyleyerek sipariş verdiği, katılanın telsizleri hazırlayıp faturasıyla birlikte sanığın işyerine götürdüğünde, sanığın, ismini olarak tanıtarak telsizlerin bedeli olan 26.500 TL yerine “size 28.500 TL’lik değerinde müşteri çekini ciro ederek teminat olarak veriyorum, pazartesi günü gelip paranızı alabilirsiniz” diyerek elinde bulunan bir adet müşteri çekini ciro ederek katılana verdiği, katılanının satmış olduğu telsizlerin ertesi günü Tahtakale’de tanık Sinan Atayol isimli kişiye 19.500 TL olarak daha ucuza satıldığını ve çekin vadesi olan 05/03/2013 günü bankaya ibrazında da karşılığının bulunmadığını tespit ettiği, böylece sanığın hileli hareketlerle haksız menfaat temin ederek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın işyerinin gerçek olup faal olarak çalıştığı, sanığın, işyerini adına işlettiği kişinin adını kullandığının ispatlanamadığı, katılana ciro ederek verdiği çekin gerçek bir çek olduğu, tanık Sinan’ın işyerinde satılan malların katılan tarafından sanığa verilen mallar olduğunun hukuken ispatlanamadığı, çekin ödenmesi için öngörülen tarih gelmeden katılanın sanık hakkında şikayetçi olduğu, sanığın borcunu inkar etmeyerek katılana belli bir takvim dahilinde ödeme yapacağını belirttiği, buna göre, sanığın hile yaptığına veya sanığın suç işleme kastıyla hareket ettiğine dair delil bulunmaması ve sanıkla katılan arasında hukuki bir ihtilaf bulunması nedeniyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunamamıştır, bu nedenlerle tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan vekilinin, suçun sabit olmadığı gerekçesine dayanan temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.