Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/4349 E. 2019/3721 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4349
KARAR NO : 2019/3721
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-j, 62, 52/2-4, 53, maddeleri gereğince mahkumiyet Özel belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 207/1, 62/1, 53. ve CMK’nın 231. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ile özel belgede sahtecilik suçundan sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, sanık…tarafından eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz edildiği anlaşılmakla, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkemece özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanık … …hakkında verilen 26.10.2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile mahkumiyet hükmü, sanık müdafiinin 26.10.2011 tarihinde yüzüne karşı tefhim edilmiş olması nazara alınarak, 11.09.2012 tarihi itibariyle kesinleştirilmiş ise de; sanığın yokluğunda, sanık müdafiinin yüzüne tefhim olunan kararda, kanun yoluna başvuru süresinin tefhim veya tebliğ olarak gösterildiğinden, Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddelerinde belirtilen ilkelere göre; başvurulacak kanun yolu ile ilgili sürenin başlangıcının ve başvuru şeklinin tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıkça gösterilmediği ve sanığın temyiz isteminin öğrenme üzerine, süresinde olduğu değerlendirilip, eski hale getirme ile temyiz talebinin kabulüne karar verilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan dava olduğu halde bu suçla ilgili bir karar verilmemiş ise de, zamanaşımı süresinde mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür.
1) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik yapılan temyiz talebinin incelemesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından, temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanığın suç tarihinde sahte Sultan Gündüz kimliğini kullanarak, Citibank Beşiktaş şubesine başvurduğu, bankada başvuru formunu imzalayıp 2.223TL bireysel kredi aldığı ve geri ödemediği, gerçekte kendisine verilmemesi gereken bir kredinin verilmesini sağlayarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığa yüklenen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d bendinde öngörülen kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan nüfus cüzdanının kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve aynı Kanunun 158/1-j bendinde öngörülen banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı, bu nedenle olayda TCK’nın 158/1-f maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı gözetilmeden, TCK’nın 158/1-f-j maddelerinin uygulanması suretiyle suç vasfında yanılgıya düşülmesi sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış, adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık eylemi nedeniyle aynı maddenin birden fazla bendini ihlal ettiği gözetilerek temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak sanığa teşdiden ceza verilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın eksik incelemeye, suçun sübut bulmadığına, savunma hakkının kısıtlandığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 11.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.