Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/4089 E. 2019/6953 K. 20.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4089
KARAR NO : 2019/6953
KARAR TARİHİ : 20.06.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık (değişen suç vasfına göre dolandırıcılık), resmi belgede sahtecilik (değişen suç
vasfına göre özel belgede sahtecilik)
HÜKÜM : a- Sanık … hakkında;
Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik suçundan; TCK’nın 207/1 ve 53.maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- Sanık … hakkında;
Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 157/1, 52, 58 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik suçundan;TCK’nın 207/1, 58 ve 53.maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların, kalorifer ve doğalgaz tesisatı üzerine… Mühendislik isimli firmada faaliyet gösterdikleri, katılan …’ın evine doğalgaz tesisatı yapmak üzere adı geçen katılan ile anlaşıp, bu iş karşılığında kendisinden 4.150 TL’yi nakit olarak aldıktan sonra, baba-oğul olan katılanların kimlik bilgilerini ele geçirip, anlaşmalı oldukları katılan ….’den kredi kullanmak amacıyla, katılanlar adına sahte imza atılmasını sağlayarak düzenlemiş oldukları tüketici kredisi sözleşmesini katılan finans şirketine gönderdikleri ve suça konu kredi sözleşmesine istinaden katılan şirket tarafından 8.500 TL tutarındaki kredinin sanık …’in banka hesabına havale edildiği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporu, suça konu kredi sözleşmesi, banka dekontu, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık … müdafiinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, sanığın suç kastının bulunmadığına, eksik incelemeye ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporu, suça konu kredi sözleşmesi, banka dekontu, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık …’ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08/04/2008 tarih ve 57/74 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ve 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesine göre, suç tarihinden sonra kesinleşen ilamların tekerrüre esas alınamayacağı dikkate alınarak, sanık … hakkında, suç tarihinden sonra kesinleşen Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/369 Esas, 2007/309 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağı ve adı geçen sanığın suç tarihinden önce kesinleşen ve tekerrüre esas başkaca ilamının da bulunmadığı gözetilmeden, sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın tamamen çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyete ilişkin hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, ekspertiz raporu, suça konu kredi sözleşmesi, banka dekontu, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların, iştirak halinde hareket etmek suretiyle, sahte kredi sözleşmesi kullanarak, kredi kurumu niteliğinde olan katılan finans şirketi tarafından tahsis edilmemesi gereken kredinin açılmasını sağlamak amacıyla, katılanlar adına tüketici kredisi çekmek suretiyle haksız yarar sağlamaları şeklinde sübut bulan eylemlerinin, TCK’nın 158/1-j maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek TCK’nın 157/1 maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08/04/2008 tarih ve 57/74 E.-K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ve 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesine göre, suç tarihinden sonra kesinleşen ilamların tekerrüre esas alınamayacağı dikkate alınarak, sanık … hakkında, suç tarihinden sonra kesinleşen Kocaeli 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2006/369 Esas, 2007/309 Karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınamayacağı ve adı geçen sanığın suç tarihinden önce kesinleşen ve tekerrüre esas başkaca ilamının da bulunmadığı gözetilmeden, sanık …’ın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık … müdafinin ve sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 20/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.