Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/4011 E. 2019/4040 K. 18.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/4011
KARAR NO : 2019/4040
KARAR TARİHİ : 18.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-b, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın eşinin rahatsızlığı nedeniyle Kayseri il merkezinde Kalp Hastanesinde bulunduğu sırada kan ihtiyacının doğduğu, sanığın bu durumu fark ederek katılanın yanına yaklaşıp kendisini askeri personel ve teğmen olarak tanıtıp, yardımcı olabileceğini belirtip, katılanın eşi ile de görüşüp katılan ve eşinin bulunduğu zor durumdan faydalanarak kullandığı hileli davranışlarla kandırıp kolaylıkla güvenlerini kazandığı, daha sonra katılan ile birlikte yemek yerken katılanın üzerinde TL olmadığını söyleyip Euro olduğunu belirtmesi üzerine, kendisinin bozdurabileceğini söyleyip katılandan aldığı 100 Euro ile olay yerinden ayrılıp birdaha da geri dönmeyerek üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
TCK’nun 158/1-b. maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçunun gerçekleşebilmesi için sanığın, mağdurun “içinde bulunduğu tehlikeli veya zor şartlardan” yararlanmak suretiyle haksız bir yarar elde etmesinin gerekeceği, somut olayda ise; katılanın eşinin rahatsızlığı için gereken kan bulma ihtiyacının çok acil olmadığı, katılanın kendisinin de bu ihtiyacı giderebileceği gibi, sanığın katılanda güven sağlayıp gün içinde birlikte uzun vakit geçirdikleri, söz konusu parayı sanığın katılandan kan bulma konusunda almayıp tanıştıktan saatler sonra yemek yedikleri sırada üzerinde TL olmadığı için bozdurup getirme maksatlı verdiği, sonuç itibariyle içinde bulunduğu durumun gerçek ve yakın anlamda “tehlikeli veya zor şartlar” kapsamında kabul edilebilecek nitelikte olmadığı, sanığın eyleminin TCK’nın 157. maddesinde tanımlanan hükümden sonra ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamındaki dolandırıcılığın basit haline uyduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 18/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.