Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/3906 E. 2017/11539 K. 24.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3906
KARAR NO : 2017/11539
KARAR TARİHİ : 24.05.2017

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, hakkı olmayan yere tecavüz
HÜKÜM : 1- Sanık … hakkında TCK’nın 157/1, 62, 52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık … hakkında TCK’nın 154/1, 62,
52/2, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanık …’ın dolandırıcılık, sanık …’nın ise hakkı olmayan yere tecavüz suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, üst Cumhuriyet Savcısı ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 28/04/2009 tarih ve 27/109 sayılı kararında da açıklandığı üzere, üst Cumhuriyet savcısının Asliye Ceza Mahkemesi kararlarına yönelik temyiz süresinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın kıyasen tatbik edilen 310/3. maddesine göre tefhimden itibaren bir ay olduğu ve 21/03/2013 tarihinde tefhim edilen hükme karşı üst Cumhuriyet savcısının 22/04/2013 tarihinde yapmış olduğu temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmakla; tebliğnamedeki temyiz isteminin reddine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
1- Sanık …’a yüklenen dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini zorunluluğu,
2- Sanık …’nın hükümden sonra 09/07/2016 tarihinde öldüğünün UYAP üzerinden MERNİS’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet Savcısı ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 24/05/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.