YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3799
KARAR NO : 2019/4401
KARAR TARİHİ : 29.04.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine dair Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 01/03/2012 tarih ve 2011/385 E, 2012/77 K sayılı kararı aleyhine vaki temyiz istemi üzerine bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/120301 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay 23. Ceza Dairesine geldiği, Yargıtay 23. Ceza Dairesi’nin 14/10/2015 tarih ve 2015/4986 E, 2015/5107 K sayılı ilamıyla hükümlerin bozulmasına karar vermesinden sonra, mahkemece bozmaya uyulmayarak daha önceki kararında direnilmesi üzerine, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun’un 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle anılan kanunun 36. maddesiyle değişik 5271 Sayılı CMK’nın 307. maddesi uyarınca dairemize gönderildiği anlaşılmakla;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre; mahkemece, Yargıtay bozma ilamından sonra, bozma ilamında belirtilen gerekçeler de tartışılarak ve ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle direnme kararı verildiği, buna göre; ilk hükümde yer almayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesinin Yargıtay özel dairece yapılması gerektiği anlaşılmakla;
Sanığın, Zarina Yemek Üretim Tesis San. Dış. Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenen 28/12/2010 keşide tarihli 8.000 TL bedelli çeki bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, alınan ekspertiz raporuna göre de söz konusu çekin sahte olarak düzenlendiği ve aldatma kabiliyetine haiz olduğunun belirtildiği sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia olunan olayda;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 27.11.2007 tarih ve 248/251 sayılı kararı ile uyum gösteren Genel Kurul ve daire kararlarında açıklandığı üzere; mahkemeye gelmemiş sanık hakkında duruşma yapılamayacağına ilişkin temel kuralın istisnalarından biri olarak öngörülen ve 1412 sayılı CMUK’nın 223/son maddesine aynı mahiyette hüküm içeren 5271 sayılı CMK’nın 193/2. maddesinin ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği “iddianamede tarif edildiği şekli ile fiilin suç teşkil etmemesi ve fiilin suç olmaktan çıkarılması halleri” dışında dosyadaki deliller takdir edilerek beraat kararı verilebilmesi için mutlaka sanığın sorgusunun yapılması gerektiği gözetilmeden toplanan deliller takdir edilerek beraatine hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 29/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.