Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/37753 E. 2018/8736 K. 29.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/37753
KARAR NO : 2018/8736
KARAR TARİHİ : 29.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK 157/1, 168/2, 62/1-2, 52/2, 53/1-2-3, 58/1-6-7 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK 207/1, 62/1-2, 53/1-2-3, 58/1-6-7 maddeleri gereğince mahkumiyet

Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, mağdur …’ın aslı ele geçirilemeyen kimliğine kendi fotoğrafını yapıştırarak Turkcell’den abonelik sözleşmesi düzenlemek suretiyle cep telefonu hattı açtırdığı, bu hat üzerinden yaptığı konuşma bedellerini ödemeyerek mağdur şirketi zarara uğrattığının iddia edildiği olayda,
1- Sanığın dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
Sanık savunması, mağdur beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın fatura bedellerinin ödendiğini savunması karşısında, ödenip ödenmediği hususu mağdur şirketten sorulmadan sanığın savunmasına itibar edilerek 5237 sayılı 168/2 maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ”12 gün”, “6 gün” , “5 gün” ve ”100 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla ”5 gün” , ”2 gün”, “1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanığın özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde,
10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki “İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz” hükmü karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Kanun’un 56/2. maddesi delaletiyle 63/10. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve bu hükmün TCK’nın 75. maddesi uyarınca önödemeye tabi olduğu gözetilerek, sanığa önödeme önerisinde bulunulduktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, suçun hukuki vasfında hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.