YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/37220
KARAR NO : 2018/9052
KARAR TARİHİ : 05.12.2018
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 52/2-4, 53/1-2-3 ve 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığa atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın, açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen … isimli kişiyle fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle katılanlarla irtibata geçip gömü altın bulduklarını ve bu altınları satmak istediklerini söyledikleri, katılanları ikna etmek amacıyla numune altın verdikleri, katılanların bu numuneyi kuyumcuya gösterip gerçek altın olduğunu öğrenmeleri üzerine, …. iline gidip burada sanık … ve…. isimli şahıslarla buluştukları,…. isimli şahsın altınları getireceğini beyan ederek katılanlardan 10.000 TL aldığı ve yanlarından ayrıldığı, sanık …’in ise garanti olması açısından katılanların yanında kaldığı, bir süre sonra polislerin gelerek sanık ve katılanları yakaladığı anlaşılmakla; eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Tekerrüre esas alınan …. 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/385 esas, 2010/530 karar sayılı ilamın suç tarihinden sonra 05/10/2010 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından “tekerür hükümlerinin uygulanmasına” ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.