Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/37190 E. 2019/3768 K. 15.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/37190
KARAR NO : 2019/3768
KARAR TARİHİ : 15.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı; TCK’nın 204/1, 43/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı; beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanıkların müdafiileri tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
…Tekstil Örme Kumaş Sanayi Ticaret Limited Şirketi yetkilileri olan sanıkların, ödeme güçleri olmadığı halde ve haklarındaki takibi durdurmak üzere Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2007/6234 esas sayılı dosyasında menkul mallarını haczettirdikten sonra, katılan şirkete müracaatla toplam bedeli 392.928,36 TL olan pamuk ipliği satın aldıkları ve karşılığında farklı zamanlarda suça konu 28.06.2008 tarih ve 65.000 TL, 20.07.2008 tarih ve 65.000 TL, 02.08.2008 tarih ve 70.000 TL bedelli çekleri verdikleri ancak suça konu çeklerin sanıklarca tanzim edilmediğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda;
1-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıkların savunmaları, katılan vekili ve tanık beyanları, hukuk dava dosyaları, bilirkişi raporları, faturalar, irsaliyeler,tahsilat makbuzları ile dosya kapsamından sanıkların aynı suç işleme kararı kapsamında farklı zamanlarda suça konu çekleri vermiş olması nedeniyle mahkemece zincirleme şekilde atılı suç yönünden verilen mahkumiyet hükümleri ve uygulamalarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların müdafiinin atılı suçun sübut bulmadığına, çeklerin aynı anda verildiğine yönelik katılan vekilinin sanıklar hakkında lehe hükümlerin uygulanmaması gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz talebinin incelenmesinde;
Önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından, dolandırıcılık suçu unsurları itibariyle oluşmayacak ise de, katılan şirket vekilinin aşamalarda değişmeyen beyanında sanıkların kendilerini aramalarındaki amacın ticari alışveriş olmayıp kendilerini dolandırmak olduğunu aldıkları malları işlemeyerek 3. kişilere sattıklarını belirtmiş olmaları karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanıkların katılan şirketle ticari faaliyete başlarken dolandırıcılık kastıyla hareket edip etmediklerinin değerlendirilmesi için, katılan şirket yetkilileri ile sanıklara ticari faaliyete başlayış tarihlerinin, en son yapılan ticari faaliyetin tarihinin sorularak belirlenmesi, Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2007/6234 esas sayılı dosyasının aslı ya da onaylı örneğinin getirtilerek denetime imkan verecek şekilde dosya içine konulması, sanıkların yöneticiliğini yaptıkları şirketin ticari defter, fatura, irsaliye ve diğer ilgili belgelerinin temin edilmesi, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak, sanıkların şirketinin; katılan şirketle ticari faaliyete başlarken ödeme güçlüğü çekip çekmediği, borca batık halde olup olmadığı, iş yapacakları makine ve diğer menkul mallarının haczedilmiş olup olmadığı, katılan şirketle yapılacak ticari işi kaldıracak kapasitesinin olup olmadığı hususlarında denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların atılı suçta kasıtlarının bulunup bulunmadığının tartışılması, kasıtlarının bulunduğunun belirlenmesi halinde sanıkların eylemlerinin TCK’nın 158/1-h maddesi kapsamındaki nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde dava konusu çeklerin önceden doğmuş borç nedeniyle verildiği gerekçesiyle beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 15/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.