Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/37003 E. 2018/9131 K. 06.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/37003
KARAR NO : 2018/9131
KARAR TARİHİ : 06.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52, 53, 58. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, hakkında tefrik kararı verilen Nadir isimli şahısla birlikte, katılana ait …. plaka sayılı aracın bedelinin noterlikte satış işleminin yapılmasından sonra ödeneceği hususunda hileli hareketlerle katılanın güvenini kazandıkları, aracın satış işleminden sonrada katılana satış bedelini ödemeyip bu şekilde almış oldukları aracı aynı gün Taner Gülderen isimli şahsa sattıkları, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda; bozma üzerine taraflar arasında uzlaştırma sağlanamadığından, dosya kapsamında toplanan delillere göre sanıkların dolandırıcılık suçunu işlediklerine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
1-) 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesine göre adli para cezası taksitlendirilirken, infazda duraksamaya neden olacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
2-) Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) Sanık …’un, tekerrüre esas alınan ilamındaki yağma suçunu işlediği tarihte 18 yaşından küçük olup, hükümde TCK’nın 31/2. maddesinin uygulandığının anlaşılması karşısında, aynı Yasanın 58. maddesinin 5. fıkrasına göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
4-) 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrer olan sanık … hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerde, taksitlendirmeye ilişkin fıkralarda “10 eşit taksit” ibaresinden hemen önce gelmek üzere “birer ay ara ile” ibaresinin, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması ile yerlerine, “Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi, sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılması ve sanık … hakkında tekerrüre ilişkin fıkrada yer alan “sanık hakkında almış olduğu ceza göz önünde bulundurularak cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” ibaresinin çıkarılıp, yerine “5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrer olan sanık … hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.