YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/36476
KARAR NO : 2019/3894
KARAR TARİHİ : 17.04.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nun 155/2, 62, 52/2-4, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın Antalya Barosuna kayıtlı avukat olduğu, katılan … vekili sıfatı ile Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/89 (bozmadan sonra 2008/659) esasına kayden görülen tapu iptali ve tescil davasını takip ettiği, katılanın İrlanda uyruklu olması ve Türkiye ile İrlanda arasında teminattan muafiyet hakkında bir anlaşma ya da teminattan muafiyet hakkında fiili karşılıklılık olmaması nedeni ile dava değerinin yüzde 10’u oranında teminatı döviz olarak Merkez Bankası şubesine bloke etmek suretiyle hesap numarasını dosyaya ibraz etmesi konusunda mahkemece 12/02/2008 tarihli duruşmaya kadar kesin süre verildiği ve sanığın 150.000 Euro teminat bedelini 02/10/2007 tarihinde havale yolu ile katılandan temin ettiği halde, teminat bedelini yatırmayarak uhdesinde tuttuğu gibi, katılana da iade de etmediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmasında; katılanı her aşamada bilgilendirdiğini, katılanın 150.000,00 Euro paranın dosyaya yatırılmadığını baştan beri bildiğini, katılanı bürosuna davet ederek tercüman eşliğinde önceden konuştukları gibi daha düşük meblağlı pilot dava açacağını ve bu davada bilirkişi incelemesinden sonra dava değerini yükselteceğini ve hukuki süreci anlattığını, 17.12.2008 tarihinde Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2008/640 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, dava dilekçesini katılana hem mail hem de kargo aracılığıyla gönderdiğini, bu davada teminat olarak katılanın kendisine göndermiş olduğu paradan kullandığını, 28.05.2009 tarihinde keşfe gittiğini, katılanın 04.09.2009 tarihinde kendisini azlettiğini, katılandan vekalet ücreti alacağı olduğunu ve hapis hakkını kullandığına ilişkin beyanı karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından, sanığın katılandan vekalet ücreti olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi açısından bilirkişi incelemesi yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.