YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/36364
KARAR NO : 2021/3473
KARAR TARİHİ : 24.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında (iki kez);
TCK m. 158/1-a, 62, 52, 51, CMK 326/son maddesi uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, suç tarihinde katılan … …’a medyum olduğunu, fal baktığını, her şeye çare bulduğunu söyleyip katılanın falına bakarak üzerinde büyü olduğunu, kısmetinin kapalı olduğunu, bu durumu çözebileceğini beyan ederek katılandan önce 2.000,00 TL para ve daha sonra da 320 gram altın aldığı, altınları katılanın atletine sarıp çeyiz sandığına koyup sandığı açmamalarını söylediği, iki ay kadar sonra da katılanın sandığı açacağını beyan etmesi üzerine sandığı açmamasını, sandığı açması halinde altınların kül olacağını, bunun için kendisine para yatırması gerektiğini söyleyip 1.500,00 TL para aldığı, yine sanığın katılan …’a üzerinde muska olduğunu, muskanın çözümü için domuz kanına ihtiyacı olduğunu ve domuz almak için de 600,00 TL para vermesi gerektiğini, vermez ise muskanın bozulmayacağını söyleyerek katılan …’dan 600,00 TL para almak suretiyle, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin sübuta yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Sanığın, atılı suçu değişik zamanlarda aynı mağdur … …’a karşı birden fazla kez işlemiş olması nedeniyle, sanık hakkında TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Ancak, 5237 sayılı TCK’da cezaların içtimasına ilişkin bir hüküm bulunmadığı ve 5275 sayılı kanunun 99. maddesinin “hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar” hükmünü içerdiği gözetilmeden, hapis cezasından çevrili adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının toplanarak bir bütün halinde adli para cezası tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılıklar aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; sonuç cezaların belirlenmesine ilişkin hüküm fıkralarındaki “sanığın neticeten Samandağ Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/80 Esas, 2012/125 Karar sayılı hükmündeki sonuç ceza miktarı olan 12.000 TL ADLÎ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” bölümün karardan çıkartılarak yerine “sanığın neticeten Samandağ Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/80 Esas, 2012/125 Karar sayılı hükmündeki 7.000 TL ve 5.000 TL ADLÎ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.