Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/3606 E. 2018/8105 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3606
KARAR NO : 2018/8105
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-a, e maddesi uyarınca beraat

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın katılanın ortağı olduğu isimli şirkette 15/03/2010 tarihinde işe başlayıp, satış temsilcisi olarak çalıştığı, 20/01/2012 tarihinde şirkette yapılan denetimde, müşteriler tarafından ödenen 67.444 TL parayı tahsil ettiği halde şirkete teslim etmediğinin tespit edildiği, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın aşamalarda atılı suçlamayı kabul etmediğini, müşterilerden yapılamayan tahsilat nedeniyle kendisinin sorumlu tutulup, maaş ve primleri ödenmeyince alacağı kadarını alıp kalan parayı teslim ettiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için öncelikle, sanığın mal vermediği yada para tahsil ettiği halde borçlu göründüğü iddia edilen tüm firma yetkililerinin tanık olarak dinlenmesi ve sanığa yaptıkları ödemelere ilişkin varsa makbuz, irsaliye, kredi kartı ödemesine ilişkin belge ve senetlerin sorulup ibraz edilmesi halinde incelenmesi, iddia konusu eylemlere ilişkin şirkette bulunan tüm senet, fatura, cari hesap vb. belgelerle, işe başlayıp ayrıldığı tarihe kadar sanığa yapılan maaş ve prim ödemelerine ilişkin evraklar getirtilip; ardından bunlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda değerlendirilmek suretiyle, katılan şirket tarafından kayıt altına alınan defter ve belgelerle birlikte, bilirkişiye teslimi ile dava konusu edilen iddialara ilişkin ayrıntılı ve denetime elverişli olacak şekilde üçlü bilirkişi raporu alınarak, sanığın maaş ve primlerinin ödenip ödenmediği, uhdesinde para olup olmadığı var ise miktarının ne olduğu ve gereğinde belgelerde imza ve yazılarının bulunup bulunmadığı belirlenip, tüm delliller birlikte değerlendirildikten sonra, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.