Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/35114 E. 2019/3711 K. 11.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/35114
KARAR NO : 2019/3711
KARAR TARİHİ : 11.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK 158/1-d, 35/2, 62/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince ve TCK 204/1, 62/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın bir dönem ortak nakliyat işi yaptığı şikayetçinin borçlu, kendisinin ise alacaklı olduğu 200.000 TL bedelli senedi şikayetçinin imzasını taklit etmek suretiyle sahte olarak tanzim edip icra takibine koyarak tahsil etmeye çalışmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan olayda,katılanın şikayet dilekçesinde sanığın bir süre yanında çalıştığı ve daha sonra şirketi devraldığını belirttiği, sanığın yargılama aşamasında verdiği dilekçede… Nakliyat Ltd.Şti’ni … isimli şahıs ile birlikte kurduklarını, daha sonra Yılmaz Baloğlu’nun hissesini katılana devrettiğini, kendisinin katılana güvenemeyeceğini söylemesi üzerine katılan ile birbirlerine sadece imzalı olmak üzere senet verdiklerini, yaşadıkları tartışma nedeniyle kendisinin şirketten ayrılmak istediğini söylemesi üzerine katılanın söz konusu senedi doldurarak icra takibine koyduğunu ve kendisine ait evi, şirketin yarı hissesini,üç tır ve iki arabanın yarı hissesini elinden aldığını, bunun üzerine katılanın kendisine verdiği senedi doldurarak icra takibine koyduğunu, ancak senedi imzalamadığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, söz konusu şirkete ait ticari sicil ve kayıtların getirtilerek şirkete ait hisse devirlerinin ne şekilde yapıldığının tespiti, yine sanığın savunmasında belirttiği şekilde katılan tarafından senedin icraya konularak bir takip başlatılıp başlatılmadığının belirlenmesi, başlatıldığı takdirde söz konusu senedin hangi ilişkiye istinaden verildiğinin katılandan sorulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre,
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.