YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/34895
KARAR NO : 2021/3140
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında CMK’nın 223/2-d maddesi gereğince beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler katılan vekili, vekalet ücretiyle sınırlı olmak üzere sanık … müdafisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen direnme kararı verilmiş olsa dahi; bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak, bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrasında yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak, ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen hüküm, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
İncelenen dosya kapsamına göre; mahkemece Yargıtay bozma ilamından sonra, bozma ilamında belirtilen gerekçeler de tartışılarak ve ilk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle karar verildiği, buna göre; ilk hükümde yer almayan bu hususlar, Özel Dairece denetlenmemiş olduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen bir konunun ilk kez ve doğrudan Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır. Bu itibarla, yerel mahkemenin son uygulaması direnme kararı olmayıp, yeni hükümler niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesinin özel dairece yapılması gerektiği anlaşılmakla;
Sanıkların, katılan şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile kiraladıkları 1 adet 2006 model Hyundaı marka dizel Forklift marka aracın aylık taksitlerini ödememeleri üzerine, borçlarını tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde ödemeleri, ödemedikleri takdirde finansal kiralama sözleşmesinin feshedileceği, sürenin sona ermesinden itibaren 3 gün içerisinde finansal kiralamaya konu malın şirket adresine teslim edilmesi gerektiği yönünde gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiği halde sanıkların suç konusu aracı katılan şirkete teslim etmedikleri, bu suretle sanıkların üzerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği somut olayda;
Sanıkların savunmaları, sözleşmeye dair aracın teslim edildiğine dair tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından sanıkların üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesinde dayanan beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca, düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “sanık …’nın kendisini müdafii ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980 TL vekalet ücretinin hazineden alınıp sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.