Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/34471 E. 2018/1046 K. 19.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/34471
KARAR NO : 2018/1046
KARAR TARİHİ : 19.02.2018

Dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheliler … ve … hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08.03.2017 tarihli ve 2017/12288 soruşturma, 2017/7974 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Konya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22.05.2017 tarihli ve 2017/3086 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 26.09.2017 gün ve 94660652-105-42-7218-2017 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.10.2017 gün ve 2017/55415 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda, müşteki ile şüpheliler arasında Konya İli … ilçesi … Mahallesi … pafta, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 17.09.2012 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği, anılan sözleşmeye istinaden yapılacak işlemlerin gerçekleştirilmesi amacıyla müşteki tarafından şüpheli …’un vekil olarak tayin edildiği, ancak yapılan araştırmalar neticesinde inşaatın hiç başlamadığı gibi, şüpheli …’un anılan taşınmazı öncelikle şüpheli eşine sattığı, ardından başka şahıslara satıldığının iddia edilmesi karşısında, olaya ilişkin olarak tüm resmi belgelerin temin edilmesini müteakip, bahse konu inşaata ilişkin gerekli araştırmaların ilgili kolluk marifetiyle yaptırılması, şüphelilerin beyanlarının alınarak iddia edilen tapu devir işlemlerinin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi, sonucuna göre kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Konya 3. Sulh Ceza Hâkimliğinin 22.05.2017 tarih ve 2017/3086 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 19.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.