Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/33694 E. 2020/4053 K. 01.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/33694
KARAR NO : 2020/4053
KARAR TARİHİ : 01.06.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Her iki sanık hakkında ayrı ayrı;
1- TCK.nın 158/1-f-son, 62, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK.nın 204/1, 43, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar ve O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “10/07/2007 tarihi” olarak gösterilmesi gerekirken, “31/10/2008” olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak görülmüştür.
Sanık …’ın, yetkilisi olduğu … Mobilya Day. Tük. Ltd. Şti’ne ait Fortis Bank A.Ş’nin Barkal Şubesi’nin 30421 0359 nolu hesabından kendisine verilen boş çek yapraklarını, birlikte çalıştığı babası diğer sanık …’e kullanması için imzalamadan verdiği, sanık …’in de 30/09/2008 keşide tarihli 7.000,00 TL bedelli, 31/09/2008 keşide tarihli 4.000,00 TL bedelli, 31/10/2008 keşide tarihli 4.000,00 TL bedelli ve 31/11/2008 keşide tarihli 4.000,00 TL bedelli çekleri düzenleyip, keşideci imzasını da atmak suretiyle, aldığı mobilya ürünleri karşılığında Alemdar Mobilya San. Tic. A.Ş.’ye verdiği, çeklerin bedelleri tahsil olunmayıp, karşılıksız çek keşide suçundan kamu davaları açıldığında; keşideci imzalarının sanık … tarafından atılmadığının anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede suçunu işlediği iddia edilen olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıkların temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanıkların eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 10/07/2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık …’ın evlenmesi nedeniyle çeklerin bulunduğu kasanın anahtarını babasına verdiğini, üzerine atılı suçları işlemediğini belirtmesi, sanık …’in şirketteki işleri gayri resmi şekilde kendisinin takip ettiğini, katılanla aralarında sürekli bir ticari ilişkinin bulunduğunu, suça konu çekler gibi imzalayıp bedelinin ödendiği başkaca çeklerin olduğunu, ekonomik kriz nedeniyle bir kısım çeklerin karşılığını zamanında bankada bulunduramadıklarını, bu nedenle de katılanla görüşüp, iş yerinde bulunan 23.900 TL civarı değerdeki eşyayı kendilerine iade ettiğini, suç işleme kastının bulunmadığını ifade etmesi, katılanın da sanık … ile birbirlerini tanıdıkları, olay öncesinde ticari ilişki içerisinde bulunduklarını, sanık …’den 20’ye yakın çek aldığını beyan etmesi karşısında; tarafların suç tarihinden önce de ticari ilişkilerinin mevcut olması, sanıklar tarafından suça konu çekin ödenmesini engellemek amacıyla bankaya her hangi bir ödemeden men talimatının verilmemesi, suça konu çeklerde sahtecilik iddiası bulunmayıp, gerçek çekler olması, keşideci … Mobilya Day. Tük. Ltd. Şti’nin paravan şirket olmayıp, aktif olarak çalışan şirket olması, borcunda sanık … tarafından açık bir şekilde kabul edilmesi karşısında, dolandırıcılığın hile unsurunun somut olayda gerçekleşmediği, eylemlerin taraflar arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gözetilmeden, sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmolunması,
Kabule göre de;
1- 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (i) ve (k), (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği ve buna göre, adli para cezasının 120 gün olarak eksik belirlenip, TCK’nın 62/1 maddesi uyarınca indirim uygulandıktan sonra, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
2- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden, iptal kararına göre değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ve O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.