YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/33443
KARAR NO : 2021/2869
KARAR TARİHİ : 11.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-d, 43/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın bir televizyon kanalında evlenmek isteyenlerin gönderdiği mesajlardan şikayetçinin telefon numarasını görüp arayarak, isminin Göktuğ olduğunu, silahlı kuvvetlerde üst teğmen olarak görev yaptığını anlaşabilirlerse şikayetçi ile evlenebileceğini söylediği, Isparta’ya gelmek istediğini, ancak parası olmadığını, işyerinden de ayrılamadığını, … isimli asker adına, PTT havalesi ile 900,00 TL göndermesini istediği, şikayetçinin aynı gün PTT’den sanık adına parayı havale ettiği, 03/02/2009 tarihinde sanığın Isparta’ya geldiği, şikayetçi ile buluştukları, sanığın birkaç gün Isparta’da kaldığı, sanığın internet üzerinden daha rahat görüşebilmek için bilgisayar almak istediğini, ancak parası olmadığını söylemesi üzerine şikayetçinin sanığın kendisi ile evleneceği düşüncesi ile Kuveyt Türk Isparta Şubesindeki hesabından, 2.000,00 TL para çekerek, sanığa verdiği, birlikte bir dizüstü bilgisayarı, 1.420,00 TL’ye satın aldıkları, bilgisayar ve paranın üstünü sanığın aldığı, faturasının ise şikayetçi adına kesildiği, 06/02/2009 günü tekrar buluştukları, sanığın paranın üstünü kaybettiğini, hiç parası olmadığını, ailesinin şikayetçiyi istemek için Isparta’ya geleceğini, bu nedenle para vermesini söyleyerek, 200,00 TL daha aldığı, daha sonraki günlerde şikayetçiyi ailesinden isteteceği yönünde oyaladığı iddia edilen somut olayda;
Sanık savunması, katılan beyanı, PTT dekontu ile tüm dosya kapsamından paranın PTT havalesi yoluyla gönderildiği, PTT’nin ödeme aracı olması nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmayacağı anlaşılmakla, sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 157/1 maddesinde belirtilen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu; ancak “dolandırıcılık” suçunun, cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 11/02/2009 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, sanığın temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “dolandırıcılık” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 11/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.