Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/32880 E. 2021/3047 K. 16.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32880
KARAR NO : 2021/3047
KARAR TARİHİ : 16.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f, 204/1, 62/1, 52/1, 53 maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyetlerine

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların birlikte hareket ederek aldıkları iki adet inek karşılığında suça konu Garanti Bankası Tire Şubesi’ne ait, 30/05/2012 keşide tarihli, 7.500 bedelli, külliyen sahte oluşturulan çeki ciro ederek tanık …’a verdikleri, tanık …’ın ise mağdur …’dan aldığı seramikler karşılığında bu çeki mağdura verdiği, bu suretle sanıkların nasıl ele geçirdikleri tespit edilemeyen suça konu sahte çeki kullanarak haksız menfaat temin edip üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanıkların savunmaları, mağdur beyanları, tanık anlatımları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık … hakkında TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmamış olması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince temel ceza belirlenirken önce suçtan elde olunan haksız menfaat dikkate alınmaksızın, gün adli para cezası belirlenip indirimler yapıldıktan sonra doğrudan suçtan elde olunan haksız menfaat miktarının iki katı adli para cezası belirlenmek suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, nitelikli dolandırıcılık suçu açısından kurulan hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin kısımların tamamen çıkarılarak yerine ”sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f-son maddesi gereğince 750 adli para cezası ile cezalandırılmalarına”, “aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 625 gün adli para cezası ile cezalandırılmalarına”, “aynı Kanun’un 52/2 maddesi gereğince günlüğü 20 TL’den hesap edilerek sonuç olarak 12.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.