YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32558
KARAR NO : 2021/3454
KARAR TARİHİ : 24.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;
TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2. Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden;
TCK’nın 204/1, 62, 51, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça konu çekin sahteliğinin banka tarafından tespit edildiği 15/05/2013 olan suç tarihinin, karar başlığında 2013 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanığın, katılan …’nın yetkilisi olduğu Lego Yalıtım Müteahhitlik ve İnşaat Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin Yapı Kredi Bankası Kızılay Şubesi’ndeki hesabına bağlı olarak verilmiş görülen 03/10/2013 keşide tarihli, 23.500 TL bedelli, kriminal raporuna göre tamamen sahte olarak oluşturulmuş çeki, müşteki Kaptanoğlu Orman Ürünleri İnş. Tic. Ltd. Şti. yetkilisinden aldığı parke karşılığında verdiği, Kaptanoğlu Şirketi adına takasa ibraz edilen çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; sanığın aşamalarda birbiri ile çelişen savunmaları, kovuşturma aşamasında, çeki hatır çeki olarak …ve …’nın getirdikleri, bu kişilerin ricası üzerine ciro ettiği, Kaptanoğlu Ltd. Şti.’den kendisinin alışveriş yapmadığı, alışverişi bu kişilerin yaptıkları, kendisinin hatır için çeki ciro ettiği, haksız menfaat elde etmediği yönündeki savunmasına, kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan ticari alışverişte çekin lehine düzenlenmesi ve kendisi tarafından ciro edilmesinin hatır için yapılmış bir işlem olarak açıklanmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, çeki hatır için aldığını iddia ettiği kişilere ilişkin adres ve kimlik bilgilerini verememesi, her ne kadar Kaptanoğlu Şirketi yetkilisinin beyanı saptanamamış ise de, sanığın, Kaptanoğlu Şirketi’nden suça konu çekle parke alındığına, alışveriş yapıldığına, aynı gün çekin verildiğine, önceden doğan borç nedeniyle verilmediğine yönelik beyanları karşısında, sanığın tamamen sahte olarak tanzim edilen iğfal kabiliyetini haiz, resmi belge niteliğindeki çek karşılığında haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı suçları işlediğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu kabulü ile sanık savunmaları, katılan beyanları, kriminal raporu ile dosya kapsamı itibariyle sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun’un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, temel ceza 5 gün olarak belirlendikten sonra aynı Kanun’un 61. maddesindeki kriterler uygulanarak bireyselleştirilen cezanın TCK’nın 158/1-f-son maddesi gereğince doğrudan suçtan elde edilen menfaat tutarının iki katına yükseltilmesi suretiyle yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 2. bendinden, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla ”5 gün”, ”4 gün”, “80 TL” ve ”47.000 TL” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine sırasıyla ”2.350 gün”, ”1.958 gün” ve ”39.160 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.