Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/32480 E. 2018/9973 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32480
KARAR NO : 2018/9973
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : …, …, ….
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1- Katılan … T… a yönelik eylemi nedeniyle
beraat
2- TCK’nın 158/1-h, 62, 52/2, 53/1-2-3 ve 58/6-7.
maddeleri gereğince mahkumiyet (5 kez)
Gıyasettin Tabak, sanık müdafii

Sanığın katılan …’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatına ilişkin hüküm, katılan … tarafından; diğer katılanlara yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler ise, katılanlar … ve … vekili ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık hakkında katılan …’a yönelik eylemi nedeniyle verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Sanığın, katılan …’a ai…. plakalı aracı 05/03/2012 tarihinde satın alarak bedelini hileli hareketlerle ödemediği ve bu suretle atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; sanığın satış tarihinde cezaevinde olduğu anlaşılmakla, atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun işlendiğinin sabit olmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, atılı suçun sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında katılanlar …, …, …, … ve …’e yönelik eylemleri nedeniyle verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık … suç tarihlerinde gezdiği oto pazarlarında araçlarını satmak isteyen kişilerle müşteri olarak alıcı pozisyonunda irtibat kurduğu, sanığın araçlarını satmak isteyen bu kişilere alıcı olduğunu söyleyip…… sayılı yerde galericilik yaptığını belirterek bu yere davet ettiği, ofisine gelen müdahiller …’ın…. plakalı aracını 28/05/2012 tarihinde 28.750 TL’ye satın alıp, 100 TL kapora verdiği, 6.000 TL peşin verdiği ve kalan parayı EFT ile hesabına göndereceğim demesine rağmen ödemede bulunmadığı, müdahil …’in…. plakalı aracını 28/05/2012 tarihinde 25.000 TL’ye satın alıp 100 TL kapora verdiği, notere gitmeden 5.000 TL nakit verdiği, kalan parayı noterde ödeyeceğim demesine rağmen ödemede bulunmadığı, katılan …’un …. plakalı aracını 21/02/2012 tarihinde 26.250 TL’ye satın aldığı, 150 TL kapora verdiği, sonrada 6.850 TL daha verdiği ve kalan parayı EFT ile göndereceğim demesine rağmen ödemede bulunmadığı, müşteki …. n …. plakalı aracını 28/05/2012 tarihinde 16.600 TL’ye satın alıp 100 TL kapora verdiği, noter satışından sonra kalan parayı EFT ile göndereceğini söylemesine rağmen ödemede bulunmadığı, müdahil …’in …. plakalı aracını 12/02/2012 tarihinde 19.000 TL’ye satın alıp, 3.000 TL peşin verdiği, geriye kalanını EFT ile göndereceğini söylemesine rağmen ödemede bulunmadığı, daha sonra katılanların baskısı üzerine kendilerine tahsil kabiliyeti bulunmayan senetler düzenleyerek verdiği, oto satış işlemi noterlikte yapılmadan önce de özel oto satış mukavelesi yaparak güven sağladığı, katılanlardan satın aldığı araçları kısa bir süre içinde satarak elden çıkardığı, sanığın bu şekilde hileli hareketlerle katılanları aldatmak suretiyle atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılanlar vekili ve sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde yer alan suçun oluşabilmesi için, öncelikle bir şirketin olması, failin ise o şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi, şirket müdürü olması ve suçun, şirketin faaliyeti sırasında ve yine bu faaliyetle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı işlenmesinin gerektiğinden hareketle, herhangi bir şirketin yöneticisi veya yetkili temsilcisi olmayan sanığın eylemlerinin, TCK’nın 157/1. maddesinde düzenlenen ve hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamına giren basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfının tayininde hataya düşülerek aynı kanunun 158/1-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 24/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.