Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/32475 E. 2019/3293 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32475
KARAR NO : 2019/3293
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f son, 168/1, 62/1, 52, 53. ve TCK’nın 204/1, 62/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık … tarafından katılan …’a ticari alışveriş karşılığında teslim edilen suça konu,katılan …’ın sahibi ve yetkilisi olduğu Gürbeyler Gıda Börek Sanayi Ticaret Ltd. Şti. isimli firmanın Yapıkredi Bankası Bostancı şubesi hesabına ait,02/07/2007 keşide tarihli,6.386 YTL bedelli çekteki keşideci imzasının firma yetkilisi olan katılan …’a ait olmadığı ve bu çekin katılan … tarafından keşide edilmediği, bu çekle ilgili olarak katılan … hakkında Antalya 6 Asliye Ceza Mahkemesine 2008/14 Esas sayılı dosyası ile karşılıksız çek keşide etmek suçundan dolayı açılan kamu davasında alınan bilirkişi raporu ile tespiti üzerine bu kez Antalya 6 Asliye Ceza Mahkemesince karşılıksız çekten dolayı … hakkında beraat kararı verildiği, katılan …’ın beyanında; Gürbeyler Gıda Börek Sanayi isimli firmanın tek yetkilisinin kendisi olduğunu,eski eşi olan sanık …’a çek keşide etmesi için herhangi bir yetki yada vekalet vermediği halde bilgi ve rızası dışında bu çekinde başka çeklerle birlikte habersiz olarak sanık … tarafından ele geçirilip ticari alışverişlerde kullanıldığını beyan ettiği, sanığın bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, katılanın alınan beyanında, sanığın ayrıldığı eşi olduğunu ve sanığa çek keşide etme yetkisi vermediği halde suça konu çek ve ödemeden men talimatında bulunduğu birden fazla çeki yetkilisi olduğu Gürbeyler Gıda Börek Sanayi Ticaret Ltd. Şti. adına keşide ederek kullandığını belirttiği, sanığın alınan savunmasında ise, katılanın kendisi adına çek keşide etme yetkisini ihtiva eden vekaletname düzenlettirdiğini ve bu vekaletnameye istinaden çek keşide ettiğini belirtmesi karşısında; sanık müdafiinin dosya içerisine fotokopisini sunduğu Kartal 3. Noterliğininin 11/10/2013 tarihli ve 43749 yevmiye nolu vekaletnamesinin onaylı örneğinin dosya içerisine getirtilerek incelenmesi, katılanın Yapı Kredi Bostancı Şubesine hitaben verdiği 11.07.2007 tarihli dilekçede rızası hilafına elinden çıktığını belirttiği ve numaralarını verdiği çeklerin sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve söz konusu çekler nedeniyle sanık hakkında açılmış dava bulunup bulunmadığı, yine katılanın dava konusu edilmeyen çekler ile ilgili Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğu ve 2010/7756 soruşturma sayılı dosyası ile sanık hakkında soruşturma yürütüldüğünü beyan etmesi karşısında; söz konusu soruşturma sebebi ile sanık hakkında dava açılıp açılmadığının belirlenmesi ve dava açıldığı takdirde; açılan davaların akıbetinin sorulması, dava dosyalarının getirtilerek incelenmesi, imkan olduğu takdirde irtibatlı olan dava dosyalarının birleştirilmesi, birleştirme imkanı olmaz ise esasa etkili belgelerin onaylı birer örneğinin dosya arasına alınması;katılana ait olup sanık tarafından kullanıldığı iddia edilen çeklerin ödenip ödenmediği, ödendiği takdirde ödemenin kim tarafından yapıldığı hususunun da araştırılarak, sonucuna göre nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre,
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun“ sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 03/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.