Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/32449 E. 2021/2563 K. 08.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32449
KARAR NO : 2021/2563
KARAR TARİHİ : 08.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın “www…..com” isimli alışveriş sitesine araç satışına dair ilan verdiği, katılanın ilanda belirtilen ve sanığa ait telefon numarası ile sanıkla irtibat kurarak, aracın satışı konusunda anlaştıkları, katılanın 1.000,00 TL kaparo bedelini sanığa ait banka hesabına havale ettiği, ancak sanığın kaparo bedelini tahsil etmesine rağmen aracın satışını yapmadığı ve kullandığı telefon hattını kapattığı, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; her ne kadar sanık savunmalarında atılı suçu işlemediğini belirtmişse de; katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, araç satış ilan sayfası sureti, banka dekont sureti, TİB Başkanlığı’nın 29/03/2013 tarihli yazısı, arama-aranma ve baz istasyonu bilgilerini gösterir raporlar ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemi sonucu nitelikli dolandırıcılık suçunun subüta erdiği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1, 2 ve 4. numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken TCK’nın 158/1-f-son maddesi gereğince hükmolunacak hapis cezasının üç yıldan, adli para cezasının ise elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağının düzenlenmesine rağmen, temel cezanın 2 yıl hapis ve 5 gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenip, belirlenen gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, önce temel cezaların uygulama maddesine göre eksik olarak belirlenmesi, verilecek cezanın haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle, adli para cezasının doğrudan haksız menfaatin iki katı olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının uygulanmasına ilişkin “5 gün”, “2.000 TL” ve “1.666 TL” bölümlerinin hüküm fıkralarından çıkartılarak, yerine, “Haksız menfaat miktarına göre sanığın 100 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 83 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL den hesap edilmek suretiyle netice olarak 1.660 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.