YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32316
KARAR NO : 2021/1102
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bedelsiz Senedi Kullanma
HÜKÜM : Beraat
Bedelsiz senedi kullanma suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Baba oğlu olan sanıklar … ve …’nun Aydoğdu 1 Elektrik Ltd. Şti’nin sahibi oldukları, ihale ile aldıkları bir binanın yangın işlerinin yapılması için katılan …’ın yetkilisi olduğu Başarı Bilgi İşlem Elektronik Ltd.Şti ile aralarında sözleşme imzaladıkları, katılanın bu sözleşme gereğince 375.000 TL tutarındaki bonoyu sanıklara teminat olarak verdiği, yapılan sözleşmeye, teminat olarak alınan bononun tarihsiz ve nakten olacağı, iş bitiminde ise iade edileceği belirtilerek teminat karşılığı olan çeklerin de tarihleri ve miktarlarının yazılarak taraflarca imzalandığı, iş bitiminde sanıkların bedelsiz kalan teminat olarak aldıkları bu bonoyu katılana iade etmedikleri gibi başka bir firmaya ciro ederek kullandıkları ve bu firma tarafından katılan aleyhine Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2013/17743 takip sayı ile icra takibi başlatıldığı, bu suretle sanıkların üzerilerine atılı bedelsiz senedi kullanma suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1)Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıklar savunması, katılan beyanı, hukuk davaları, sözleşmeler, ihtarnameler ile dosya kapsamından, sanıklar ile katılan arasında iş sözleşmesi ve daha sonra ikinci bir ek sözleşme yapıldığı, yapılan sözleşme uyarınca 375.000 TL bedelli bononun katılan tarafından sanıklara teminat olarak verildiği, sanıkların da karşılığında bir miktar nakit para, bazı çek verdikleri, sözleşme uyarınca teslim edilmesi gereken malzemelerin teslim edilmediği, bu nedenle ikinci bir ek sözleşme yapıldığı, sanıkların savunmalarına göre ek sözleşmenin de gereklerinin yerine getirilmediği, bu nedenle teminat olarak verilen bonoyu işleme koydukları, katılanın senedin teminat bonosu olduğunu savunmasına rağmen aralarındaki anlaşmazlıklar için borcun olmadığına dair menfi tespit davası açmadığı, sanıkların üzerilerine atılı eylemin hukuki mahiyette olduğu gerekçesiyle mahkemece verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiş, tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gerekçede ve hükümde taraflar arasındaki anlaşmazlığın hukuki mahiyette olduğu kanaati varıldığı ve atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından beraat kararı verildiği yazıldığı halde hükümde beraat maddesinin 223/2-a olması gerekirken 223/2-d olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki “223/2-d” ibaresinin “223/2-a” olarak değiştirilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın hükümden sonra 01/02/2017 tarihinde öldüğünün UYAP sistemi aracılığıyla MERNİS’ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 11/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.