Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/32311 E. 2021/2994 K. 15.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32311
KARAR NO : 2021/2994
KARAR TARİHİ : 15.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanığın …’a karşı eylemi nedeniyle;
TCK’nın 158/2. maddesi delaletiyle 158/1, 52/2-4, 53/1,2,3. maddeleri uyarınca mahkumiyet (infazın 1 sene hapis ve 2.000 TL adli para cezası üzerinden yapılmasına)
2-Sanığın …’e karşı eylemi nedeniyle;
TCK’nın 158/2. maddesi delaletiyle 158/1, 52/2-4, 53/1,2,3. maddeleri uyarınca mahkumiyet

Kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın oğlu vasıtasıyla tanıştığı ve işsiz olduklarını öğrendiği katılanlara, ….’ın şoförü olduğunu, kendilerini Tarım ve Köy İşleri Bakanlığında işe sokabileceğini söyleyerek katılanlardan haksız menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık hakkında …’a karşı eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık savunması ve katılan beyanı ile tüm dosya kapsamından; nitelikli dolandırıcılık suçunun sanık tarafından işlendiğine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi hususunun, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/01/2018 karar tarihli 2015/962 E. ve 2018/16 K. numaralı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olması nedeniyle düzeltilerek onama nedeni yapılmayarak tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, hakkında haksız ceza verildiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında …’e karşı eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık savunması ve katılan beyanı ile tüm dosya kapsamından; nitelikli dolandırıcılık suçunun sanık tarafından işlendiğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Adli para cezasının ödenmemesi halinde hapse çevrileceğinin ihtar edilmesi hususunun, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/01/2018 karar tarihli 2015/962 E. ve 2018/16 K. numaralı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 52/4. maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesinin mümkün olması nedeniyle düzeltilerek onama nedeni yapılmayarak tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanığın 1 yıl hapis cezası ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ilk hükmün sadece sanık tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 27/03/2014 tarihli bozma ilamı üzerine yapılan yargılama sonunda kurulacak yeni hükümdeki cezanın, sanığın aleyhine ilk hükümden daha ağır olamayacağı gözetilmeden; kurulan yeni hükümde, sanığın 2 yıl hapis cezası ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek sanığın kazanılmış hakları gözetilmeden CMUK’un 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki sanığın …’e karşı eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin kısımda yer alan “…2.000TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinden sonra gelmek üzere, “bozma öncesi yapılan yargılama sonunda sanık hakkında 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulması sureti ile neticeten 1 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.