YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32280
KARAR NO : 2021/3356
KARAR TARİHİ : 22.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : A- Sanık … … hakkında TCK’nın 207/1, 43/1, 62/1, 51/1-3 maddeleri gereği beraat, B-Sanıklar …, …, … hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
C-Sanıklar …, … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan CMK’nın 223/2-b maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanıklar …, …, …, …, …, …, …, …, …, …’ın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar …, … ve … müdafii tarafından; sanık … …’in nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak şikayet tarihi olan 19/07/2010 yazılmış ise de 12/09/2008-10/02/2010 tarihleri arası olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık …’nın herhangi bir inşaat faaliyeti bulunmadığı halde, muhasebecenin yanında çalışan aynı zamanda muhtar olan sanık … ile ile birlikte diğer sanıklar …, …,…’i inşaatta çalışıyormuş gibi SGK’ya bildirimde bulunmak suretiyle kurum zararına dolandırıcılık ve özel evrakta sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanıklar …, … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanıkların üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve üst sınırı itibariyle, aynı kanunun 66/1-e ve 67/2-a maddelerinde öngörülen 8 yıllık olağan dava zamanaşımı süresinin, zamanaşımını kesen son işlem olan sanıklar …, …, … yönünden 28/09/2011 tarihli, sanık … yönünden 06/09/2012 tarihli sorgu tarihlerinden temyiz inceleme tarihine kadar; 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin sanık … yönünden işe giriş bildirgesinin verildiği suç tarihi olarak tespit edilen 12/09/2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-Sanıklar …, …, … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunmaları, SGK inceleme raporu ve ekleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; suça konu işyerinin gerçek bir işyeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerlerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olması halinde, 5510 sayılı Kanun’un 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı Kanun’un 96. maddesinde yapılan sağlık harcamalarının geri alınacağının düzenlenmiş olması karşısında sanıklara atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar …, …, … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunmaları, SGK inceleme raporu ve ekleri, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre sanıklar hakkında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına “sanıklar …, …, …’in kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanıklara eşit olarak verilmesine” fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
4-Sanık … … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Katılan kuruma verilen işe giriş bildirgesinin sadece bildirim mahiyetinde olduğu, kurumun kendisine bildirilen işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması karşısında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeksizin sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.