YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/32077
KARAR NO : 2021/2493
KARAR TARİHİ : 08.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-TCK’nın 158/1-j, 52/2-4, 53/1 maddeleri gereği mahkumiyet, (İki kez)
2-TCK’nın 158/1-j, 35,52/2,53/1 maddeleri gereği mahkumiyet (Dört kez)
3-TCK’nın 204/1,43,53/1 maddeleri gereği cmahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, mağdurların kimlik bilgilerini içerir ancak kendi fotoğrafı yapıştırılmış sahte nüfus cüzdanları oluşturduğu ve bu sahte kimliklerle değişik tarihlerde … Mobilya (Moda Life ) mağazasının değişik şubelerine mobilya almak için müracaat ettiği, yapacağı alışverişleri kredilendirmek için kredi başvurusu ile ilgili evrakın hazırlandığı ve katılan ….’ne gönderildiği, bu kapsamda sanığın mağdur … kimliği ile 13/04/2011 tarihinde müracaat ettiği ve 15/04/2011 tarihinde 5.370 TL kredinin onayının yapılması sonrasında paranın … Mobilya’nın banka hesabına gönderilip mobilyaların sanığa teslim edildiği, yine mağdur … kimliği ile 25/03/2011 tarihinde müracaat ettiği ve 05/04/2011 tarihinde 2.880 TL kredinin onayının yapılması sonrasında paranın … Mobilya’nın banka hesabına gönderilip mobilyaların sanığa teslim edildiği; mağdur … kimliği ile 14/05/2011, mağdur … kimliği ile 06/06/2011, mağdur … kimliği ile 21/06/2011, mağdur … kimliği ile 23/06/2011 tarihinde müracaat ettiği ancak kredi işleminin onaylanmadığı, ayrıca 28/07/2011 tarihinde yakalandığında üzerinde kendi fotoğrafı bulunan Murat Bahar, …, …, … adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı fotokopileri, …, …, …, … adlı şahıslara ait nüfus cüzdanı asılları ve … adına düzenlenmiş sürücü belgesi aslının ele geçirildiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları, uzmanlık raporu ile tüm dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiş olup, suçun mağdurunun da banka veya kredi kurumu olduğu, sanığın mobilya alımı için sahte belgelerle kredi kullanması ve kulanmaya çalışması eylemlerinde mağdurun …. olduğu ve bu durumda eylemin tek bir mağdura karşı işlenmiş kabul edileceği, bahse konu eylemler arasında hukuki kesintinin gerçekleşmediği de dikkate alınarak, sanık hakkında katılan ….’ne yönelik değişik tarihlerdeki eylemler nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlali ile haksız menfaat elde edildiği ve edilmeye çalışıldığı, Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlığı olan sahte kimlik kartını kullanmak suretiyle TCK’nın 158/1-j ile birlikte 158/1-d bendinin de ihlal edildiği gözetilerek, temel cezanın alt sınırdan makul seviyede uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi, aynı Kanun’un 43. maddesi gereğince zincirleme suç hükümleri gereğince cezanın arttırılması gerektiği gözetilmeden, kimlik bilgileri kullanılan mağdur sayısınca suç oluştuğu kabul edilip ayrı ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükümlerin BOZULMASINA, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.