Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/31882 E. 2021/2274 K. 02.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/31882
KARAR NO : 2021/2274
KARAR TARİHİ : 02.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri, banka veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK.nun 158/1-f, 207/1, 43/1, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli karar başlığında sahtecilik suçu için suç adının ”Resmi Belgede Sahtecilik” olarak yazıldığı, kısa kararda ise suç adının ”Özel Belgede Sahtecilik” yazılmasına rağmen, bu sefer suç madde numarasına ”204/1” denilmiş ise de , teşdiden özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulduğu tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, ”Resmi” ve ”204/1” ibarelerinin kullanılması şeklindeki maddi hatanın mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın abisi olan katılan …’nin imzasını taklit ederek hesaptan para çekme talimatnameleri düzenlediği, bu sahte talimatnamelerle katılan …’nin hesabının bulunduğu katılan Kuveyt Türk Katılam Bankası A.Ş’den birden fazla kez farklı tarihlerde toplam 8.500 USD miktarındaki parayı çekerek haksız menfaat temin ettiği, bu suretle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Özel belgede sahtecilik suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, tanık anlatımı, talimatnameler, banka dekontları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1, 2 ve 4. fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararının, 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe girdiğinden koşulların oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç işleme kastıyla hareket etmediğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, tanık anlatımı, talimatnameler, banka dekontları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, katılan … ile aynı konutta oturmayan kardeş olduğu dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 167/2. maddesi gereğince cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.