YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/31716
KARAR NO : 2021/2224
KARAR TARİHİ : 02.03.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-h,52/2,53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın kendisini Yüksel İnşaat A.Ş.’nin yetkilisi olduğunu belirterek katılan ile 12 adet 6×240 ebatlarında konteyner yapılması hususunda sözleşme imzaladıkları, buna göre ücretin toplam 156.000 TL olduğu, 84.000 TL bedelli 4 adet çekin de sanığa teslim edildiği ancak sanığın söz konusu konteynerleri temin etmemesi üzerine yapılan araştırmada 22’ler işhanı kat 3 no 92 Kızılay/Ankara adresinde Yüksel İnşaat isimli şirketin bulunmadığı Ankara’da bulunan bu şirketin de sanığın ortağı veya yetkilisi olmadığının tespit edildiği, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmasında kendisinin sahibi olduğu Yüksel İnşaat isimli firmanın 22’ler işhanı kat 3 no 92 Merkez/Elazığ adresinde olduğunu sehven Ankara adresli yazılmış olduğunu ayrıca çeklerin şirket değil şahsı adına düzenlenmiş olması yine sözleşmenin gereği olarak 12 adet konteyneri Adıyaman ilinden … …’a yaptırdığını belirtmiş olması, … …’n da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na göderdiği 05/12/2014 tarihli dilekçesi ile sanığı doğrulaması karşısında gerçeğpin kuşkuya yervermeyecek şekilde ortaya çıkartılması açısından … …’ın tanık sıfatıyla olayla ilgili olarak beyanına başvurulması, TCK’nın 158/1-h maddesinde yer alan suçun oluşabilmesi için, öncelikle bir şirketin olması, failin ise o şirketin yöneticisi veya şirket adına hareket etmeye yetkili temsilcisi, şirket müdürü olması ve suçun, şirketin faaliyeti sırasında ve yine bu faaliyetle ilgili olarak üçüncü kişilere karşı işlenmesinin gerektiği dikkate alınarak sanığın katılan ile sözleşme imzalandığı tarihte Elazığ’da Yüksel İnşaat isimli şirketin faaliyet gösterip göstermediği böyle bir şirketin varlığı halinde sanığın şirket yetkilisi olup olmadığının da tespit edilmesi, sanığın katılandan maddi menfaat temin edip etmediğinin de tartışılarak suçun sübutu halinde suçun teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının da değerlendirilmesi ile toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik araştırma ile sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.