Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/31556 E. 2021/1926 K. 24.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/31556
KARAR NO : 2021/1926
KARAR TARİHİ : 24.02.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1)Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2)TCK.nın 158/1.f, 62, 52, 53.maddeleri gereğince mahkumiyet

Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın yokluğunda verilen hükmün sanığın son bildirdiği adresi yerine sanığın Mernis adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince mahalle muhtarına tebliğ edildiği, ancak tebligatın muhtara tebliğ edildiğine dair düzenlenecek ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına asıldığına ilişkin tebligat evrakında herhangi bir açıklama yapılmadığı anlaşıldığından sanık ve müdafiinin kararı öğrenme üzerine süresinde temyiz ettiği kabul edilerek yapılan incelemede;
İstanbul’da inşaat işi ile uğraşan sanığın, 2009 yılında amcasının oğlu olan katılana suça konu 28.000 TL bedelli 11/02/2009 tarihli çeki borcuna karşılık verdiği, katılanın da çeki ağabeyi olan …’a aldığı ev karşılığı cirolamadan verdiği, …’ın bankaya ibrazında sahte olduğunun anlaşıldığı, sanığın çeki kendisinden inşaat malzemesi alan tanık …’den alıp katılana verdiğini kabul ettiği, ancak …’in sanığı tanımadığını ve çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını savunduğu, yapılan kriminal incelemede söz konusu çekin külliyen sahte olduğu ve çekin ön yüzündeki keşideci görünen şirket ismi altındaki imzanın … isimli şahsa ait olmadığı, çek arkasındaki cironun sanığa ait olduğunun tespit edildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
5271 sayılı CMK’nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’ nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2)Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, katılanın aşamalarda, amcasının oğlu olan sanığın kendisine olan borcundan dolayı suça konu çeki verdiğini söylediği anlaşıldığından sanığın atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.