Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/31029 E. 2019/4303 K. 25.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/31029
KARAR NO : 2019/4303
KARAR TARİHİ : 25.04.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK’nın 158/1- j-son, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri ile 207/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümleri sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın suç tarihinde kardeşi olan…’in kimlik bilgileri ile kendi fotoğrafını yapıştırıp sahte kimlik düzenlediği, mahalle muhtarına başvurarak ikamet belgesi aldığı,… isimli şirket adına sahte kaşe ve imza ile gelir belgesi hazırlayıp,… ismi ile TEB A.Ş. (Fortis Bank) Ataköy Atrium Şubesine müracaat ederek suça konu sahte özel belgeleri ve sahte kimliği ibraz edip, sahte isim ile sözleşme imzaladığı, banka tarafından verilmeyecek kredinin verilmesini temin ederek, bankayı 7.521,01 TL zarara uğratmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında özel belgede sahtecilik suçunun yazılmamış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak kabul edilmiştir.
Sanığın ikrar içeren savunması, katılan beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından; özel belgede sahtecilik suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın güttüğü amaç ve saik, suç konusunun önemi, kastın yoğunluğu ve sahte belge çeşitliliği dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1.fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın gerekçe içermeyen temyiz itirazının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın ikrar içeren savunması, katılan beyanları, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından; sanığın üzerine atılı banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak suretiyle, nitelikli dolandırıcılık suçunun sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde her hangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde, adli para cezası belirlenirken, tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, adli para cezasının 780 gün olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ikinci fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “780 GÜN”, “650 GÜN” ve “13.000TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla “753 GÜN”, “627 GÜN” ve “12.540TL” ibarelerinin eklenmesine ve hüküm fıkrasındaki “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ifadelerinin hükümden çıkarıltılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.