YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/30703
KARAR NO : 2021/1681
KARAR TARİHİ : 18.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, katılanın müdafiliğini üstlendiği Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/903 E. Sayılı ilamının kendisine 12/02/2007 tarihinde tefhim edildiği, sanığın 7 günlük yasal süresi içinde mahkumiyet hükmünü temyiz etmeyerek 20/02/2007 tarihi itibariyle kararın kesinleşmesine sebebiyet vererek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; suç tarihinin 20/02/2007 olarak kabulü gerektiğinden, gerekçeli karar başlığında hatalı yazılan suç tarihinin mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanığın, suç tarihi itibari ile İstanbul Barosuna bağlı serbest avukat olarak görev yaptığı, katılanın hırsızlık suçundan Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2002/903 E. Sayılı dosyasında sanık olarak yargılandığı dosyaya İstanbul Barosu Başkanlığınca CMK’nın 150. maddesi uyarınca zorunlu müdafii olarak atandığı, yapılan yargılama sonucunda katılanın 4 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair 12/02/2007 tarih, 2007/136 sayılı kararı usulüne uygun olarak tefhim ettiği hâlde, yasal süresi içerisinde temyiz yoluna başvurmayarak, aleyhe kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesine, dolayısıyla katılanın mağduriyetine sebebiyet verdiği, bu surette sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda,
Sanığın, katılan adına zorunlu müdafisi olarak atanan dosyada aleyhinde verilmiş bulunan mahkumiyet hükmünü süresinde temyiz etmeyerek katılanın zararına sebebiyet vermesi eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 257. maddesi kapsamında görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı anlaşılmakta ise de; eylemine uyan görevi kötüye kullanma suçunun, 20/02/2012 tarihli soruşturma izni talep tarihi, 12/04/2012 tarihli soruşturma izin tarihi, 09/07/2012 tarihli kovuşturma izin talep tarihi ve 03/08/2012 tarihli kovuşturma izin tarihleri arasında duran zamanaşımı süreleri de dikkate alınarak, 5327 sayılı TCK’nın 257/2. maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihi olan 20/02/2007 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar dolduğu anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 18/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.