YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/30631
KARAR NO : 2021/1097
KARAR TARİHİ : 10.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f-son,62,52,53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm O yer Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş bulunan müşteki …’nın 17/03/2014 tarihli ifadesinde şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini beyan etmesine rağmen bu talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olduğu anlaşılmakla, CMK’nın 237/2, 238. maddeleri uyarınca katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanığın internet ortamında verdiği ilan üzerine, ilanda belirtilen telefon numarasını arayarak sanıkla irtibata geçen katılanın, 349 TL karşılığında Samsung Galaxy S3 marka cep telefonu satın aldığı, alışveriş bedelini sanığın bildirdiği banka hesabına gönderdiği, sanığın da parayı aynı gün hesabının bulunduğu banka ATM’sinden çektiği, ancak katılana cep telefonunu göndermediği, telefonlarına cevap vermediği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; sanığın ikrara yönelik savunması, katılan beyanı, banka kayıtları ile dosya kapsamından sanığın mahkumiyetine yönelik mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi karşısında bu hususun ve hükümde adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrileceğine karar verilmesi hususunun, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/01/2018 tarih, 2015/962 E. – 2018/16 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, ihtarın 5237 sayılı TCK’nın 52/4 maddesindeki düzenlemeye aykırı olmaması ve 5275 sayılı Kanun’un 106/3 maddesinde 18/06/2014 tarihinde yapılan değişikliğin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; O yer Cumhuriyet savcısının, aradaki ilişkinin hukuki ihtilaf kapsamında olduğuna ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine; sanığın, eksik inceleme ile karar verildiğine, lehine olan hükümlerin uygulanmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 10/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.