Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/30464 E. 2021/2543 K. 08.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/30464
KARAR NO : 2021/2543
KARAR TARİHİ : 08.03.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; TCK’nın 158/1-j-son, 43, 62/1, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK’nın 204/1, 43, 62/1, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Gerekçeli kararda suç tarihinin 30/07/2008-16/07/2008 olması gerekirken 30/07/2008-15/07/2007-2010 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Sanık …’ın, Yapı Kredi Bankası Şirinyer Şubesinden kredi almak istediği, teminat olarak borçlusu … olan 01/08/2008 tarihli, borçlusu … olan 10/09/2008 tarihli, borçlusu … olan 12/07/2008 tarihli, borçlusu …olan 15/07/2008 tarihli, borçlusu … olan 15/07/2008 tarihli, borçlusu… olan 15/07/2008 tarihli 6 adet senetle, yine borçlusu … olan senedi teminat verdiği, senetlerin ödenmemesi üzerine bankanın icra takibi başlattığı ve senetlerin sahte olduğunun anlaşıldığı olayda;
1-Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının 30/07/2008-16/07/2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararının incelenmesinde;
Sanık savunması, tanık ve katılan beyanları, ekspertiz raporları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet hükümlerine ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde; kullanılan kredi miktarının 210.542,55 TL olması karşısında; kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, temel gün ceza miktarının 7500 gün olarak belirlenmesi neticesinde eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının ve ödenmeyen adli para cezasının 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi belirtilen yönteme uygun biçimde yerine getirilmesinin infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.