Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/29996 E. 2018/9691 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29996
KARAR NO : 2018/9691
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılana ait…. plakalı aracı noterde düzenlenen kira sözleşmesi ile 14/12/2011 tarihinde, …. plakalı aracı da 02/12/2011 tarihinde kiraladığı, sonrasında araçları 15/12/2011 ve 22/02/2012 tarihlerinde katılan adına düzenlenen sahte kimlik ve satış için verilmiş gözüken vekaletnameler ile başkalarına satarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
a- Sanık ile katılan arasında bir hizmet ilişkisinin bulunmadığı dikkate alınarak, sanığın eyleminin, TCK’nun 155/1. maddesinde düzenlenip hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamında kalan “güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b- Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK’nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, tekerüre esas alınan adli para cezasının karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olduğu gözetilmeksizin tekerrüre esas alınması,
d- Suç tarihlerinin araçların satış tarihi olan 15/12/2011 ve 22/02/2012 tarihleri olmasına rağmen hükümde 06/12/2011 olarak yazılması suretiyle hataya düşülmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.