Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/29980 E. 2021/1507 K. 17.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29980
KARAR NO : 2021/1507
KARAR TARİHİ : 17.02.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-f, 62, 52/2, 158/1-son, 52/4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Keşideci … Denizcilik Ltd. Şti. sahibi ve yetkilisi olan …’ın, çek koçanını 2006 yılı yaz aylarında sanık …’in Marmaris ilçesinde bulunan …Medikal isimli işyerine mobilya taktığı sırada düşürdüğü, çek koçanını bulan sanığın bu koçandan suça konu çek yaprağını çıkarıp aldığı ve daha sonra çek koçanını …’a iade ettiği, sanığın gizlice aldığı çek yaprağını 20/08/2006 keşide tarihli ve 8.600 TL bedelli olacak şekilde keşide edip… … Tic. Ltd. Şti. yetkilisi …’ye aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ciro ederek verdiği, katılan … …’nin çeki bankaya ibrazında karşılıksız çıktığı, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i nazara alınarak, 23/08/2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar aynı kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanık savunması, katılanların beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
TCK’nın 158/1-f-son maddesi uyarınca temel gün adli para cezasının miktarı elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde belirlendiği ve bu miktar üzerinden yasal indirim yapılarak adli para cezasının TCK’nın 52. maddesi uyarınca hesaplanarak 14.320 TL olarak belirlendiği halde, adli para cezasının elde edilen haksız menfaatin iki katından az olamayacağı gerekçesiyle 17.200 TL’ye yükseltilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “TCK’nin 158/1-f,son maddesi gereğince Adli Para Cezasının miktarı, elde edilen haksız menfaatin miktarının iki katından az olamayacağından sanığın 2 YIL 6 AY HAPİS VE 17.200 TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” cümlesinin tamamen çıkarılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.