Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/29892 E. 2021/767 K. 28.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29892
KARAR NO : 2021/767
KARAR TARİHİ : 28.01.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılan …’ın diğer katılan …’ın eşi olduğu, katılan …’in sağır ve dilsiz olduğu, üç ayda bir 500TL özürlü maaşı aldığı, suç tarihinde amcasının oğlu olan sanık …’ın ve komşusu olan diğer sanık …’in “senin özürlü maaşını arttıralım” diyerek katılan …’i Tavşanlı Deniz Bank şubesine götürdükleri, bankada katılan …’e kredi sözleşmesine imza attırdıkları, katılan …’in okuma yazmasının olmadığı için neye imza attığını bilmediği, sonradan evlerine haciz yazısı geldiğinde, katılan …’in attığı imzanın 20.000TL’lik banka kredisi olduğunu öğrendiği, katılan …’in çekilen krediden hiç para almadığı, özürlü maaşının arttırılacağını söyleyerek katılan …’ı kandıran sanıklar… ile… ve attığı imzanın kredi sözleşmesi olduğunu kendisine anlatmayan banka yetkilisi sanık … hakkında, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1) Sanıklar … ile … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar savunması, katılanlar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; katılan …’in, bankaya özürlü maaşının arttırılması için gittiklerini ve birkaç belgeye imza attığını, imza attığı belgenin kredi sözleşmesi olduğunu daha sonra eline gelen haciz yazısından anladığını, hiçbir şekilde çekilen krediden para almadığını beyan ettiği halde, söz konusu bankadan gördüğü kadarı ile parayı amcasının oğlu sanık …’ın alarak cebine koyduğunu da beyan ettiği, bu şekilde katılanın hayatın olağan akışına uygun olmayan ve kendi içinde çelişen beyanlarına itibar edilemeyeceği, yine katılan …’ın kredi çekmek amacıyla bankaya vermiş olduğu çiftçi belgesinde kredi çekilmesine yönelik ibarenin bulunduğu, ayrıca bankadan çekilen krediye ilişkin sanıklar … ve …’ın kefil oldukları, haklarında katılan … ile birlikte icra takibinde bulunulduğu hususu nazara alındığında, sanık …’ın ilgili bankada kredi servisinde görev yaptığı ve diğer sanıklarla birlikte hareket ettiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delilin bulunmadığı, diğer sanık …’ın ise, kendisini de yükümlülük altına sokarak kendi kendisini dolandıramayacağı gözetildiğinde, sanıkların üzerlerine atılı eylemlerin kanunda suç olarak tanımlanmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin, sanıkların cezalandırılması gerektiğine, usul işlemlerinde hata yapıldığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık …’in hüküm tarihinden sonra 03/06/2019 tarihinde vefat ettiğinin UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; sanık … hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 28.01.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.