Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/29860 E. 2021/298 K. 14.01.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29860
KARAR NO : 2021/298
KARAR TARİHİ : 14.01.2021

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK’nın 158/1-f,168/2,62/1,52/2 ve 53 maddeleri uyarıca mahkumiyet
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK’nın 204/1,43/1,62/1 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ile marangozluk yapan müşteki … arasında önceye dayanan ticari ilişki bulunduğu, borcuna karşılık suça konu borçlusu temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık … olan 10/09/2011 düzenleme tarih 30/03/2011-30/12/2011-30/01/2012 ve 28/02/2012 vade tarihli 2.500.TL bedelli 4 adet bono ile farklı tarihte suça konu T.C. Ziraat Bankası Isparta Şubesine ait 30/09/2011 keşide tarih 13.000.TL bedelli kopya olarak oluşturulmuş sahte çeki verdiği, müşteki tarafından çekin vadesi geldiğinde tahsil için bankaya ibrazında çekin sahte olduğunun anlaşıldığı, yine verilen 30/12/2011 vade tarihli bononun icra takibine konu edildiğinde borçlu imzasının sahte olduğunun ortaya çıktığı, bu surette sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği kabul olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Sanık savunması, müşteki ve katılan beyanları, alınan uzmanlık raporu, icra takip dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/03/1998 gün ve 6/8 – 69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağından cihetle; dosya kapsamından suça konu 4 adet bono ile çekin sanık tarafından müşteki …’e hangi ticari ilişki kapsamında, mal alımı esnasında mı yoksa daha sonraki bir tarihte mi verildiğinin tam olarak tespit edilmemesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu bonolar ve çekin ticari alışveriş sırasında mı yoksa sonrasında mı verildiği, alışveriş anında ödemenin çekle veya bono ile yapılacağı konusunda bir anlaşmalarının bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulup, çek ve bonoların önceden doğan borç karşılığında ve de aynı ticari ilişki kapsamında verilip verilmediğinin kesin olarak tespit edilmesi, ayrıca suça konu alışveriş miktarının baştan belirlenip malların değişik fasılalarla gönderilmesi halinde zincirleme suç koşullarının oluşmayacağı; ancak, baştan belirlenmeden değişik tarihlerde aynı kasıt altında kısım kısım mal talep edilerek temin edilmiş olması halinde ise TCK’nın 43. maddesi koşullarının oluşacağı nazara alındığında ve dosya kapsamından bu husus tam olarak anlaşılamadığından, müşteki …’in ayrıntılı beyanına başvurularak belirtilen hususlar açıklattırılıp, nitelikli dolandırıcılık suçu açısından da TCK’nın 43. maddesinin uygulanma şartlarının oluşup oluşmadığı belirlendikten sonra bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 14/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.