YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29386
KARAR NO : 2021/1260
KARAR TARİHİ : 11.02.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan; CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat,
Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık … ile sanık müdafii tarafından ve resmi belgede sahtecilik suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm ise, O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın suça konu Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Trabzon Şubesine ait, 17/08/2006 keşide tarihli, 0470931 seri nolu, 34.000 TL bedelli çeki, keşide ederek piyasaya sunduğu, çekin katılan …’in eline geçtiği, katılanın suça konu çeki 18/08/2006 tarihinde Yapı ve Kredi Bankası A.Ş Çorlu Şubesine ibrazında, yeterli karşılığının olmadığı belirtilerek ilgili bankaca çek arkasına şerh düşüldüğü, katılanın şikayetçi olması üzerine karşılıksız çek keşide etme suçundan sanık hakkında Bafra Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı, sanığın çekin üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesi nedeniyle, suça konu çekin Adli Tıp Kurumuna gönderildiği ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 24/07/2009 tarihli raporu uyarınca, Bafra Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/51 Esas 2010/78 Karar sayılı ilamı ile sanık hakkında, karşılıksız çek keşide etme suçundan beraat kararı verildiği ve resmi belgede sahtecilik suçundan Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, katılan tarafın zararının karşılanmadığı, sanığın bu şekilde sahte çek ile katılanı hile kullanarak zarara uğratıp kendine menfaat sağlamak suretiyle, üzerine atılı nitelikli dolandırıclık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5237 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde belirtilen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 17/08/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; suça konu çeki bankaya ibraz eden, Bafra Eriş Un Yem Gıda San. ve Tic. A.Ş. yetkilisi katılan …’in, yaptıkları mal alım satımı sonrasında müşterileri olan Kurtuluş Ekmek Gıda ve İhtiyaç Mad. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından çekin kendilerine verildiğini beyan ettiği, Kurtuluş Gıda şirketi yetkilisi …’un da; ekmek imalatı yaptığını, yemek şirketine verdiği mallara karşılık yapılan alışveriş sonrasında, alacağına karşılık verilen senetlerin ödenmemesi üzerine, sonradan senetlerin yerine iki üç tane çek verildiğini, kendisinin de bu çeklerden birisini un aldığı Eriş Gıda firmasına verdiğini, suça konu çekin bu çek olduğunu, çeki aldığı firma sahibini sanık … olarak bildiğini beyan ettiği ve yine suça konu çekin, sanık …’ın önceden doğan borcuna karşılık …’a verildiği, …’un da suça konu çeki katılana verdiğinin anlaşılması karşısında; önceden doğan borcuna karşılık olarak sanığın suça konu çeki vermesi şeklindeki eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarını oluşturmayacağı gözetilmeden, hatalı değerlendirme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
a- 5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde, asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurmak suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b- 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa’nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasa’nın 106/3. maddesi uyarınca adli para cezasının ödenmemesi halinde kamuya yararlı bir işte çalışma kararı verilebileceği de gözetilerek hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” karar verilmesi,
c- 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak, lehe olan söz konusu iptal kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık … ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 11.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.