Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/29170 E. 2020/12054 K. 14.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/29170
KARAR NO : 2020/12054
KARAR TARİHİ : 14.12.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma,özel belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanık … hakkında;
a- TCK’nın 207/1, 62, 50/1-a, 52 maddeleri gereği mahkumiyet
b- TCK’nın 155/2, 43, 62, 51,52 maddeleri gereği mahkumiyet
2-Sanık … hakkında özel belgede sahtecilik ve nitelikli olandırıcılık suçundan CMK’nın 223/7 maddesi gereği davanın reddi

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hükümler katılan vekili ile sanık … müdafii tarafından, özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık … hakkındaki davanın reddine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, sanıkların üzerine atılı suçlar nedeniyle uygulanabilecek ceza miktarına nazaran 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318. maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların, katılan …’nun sahibi olduğu… Turizm Ticaret Nakliyat Ltd.Şti.’nin çalışanları olduğu ve bu şirketin İtalya irtibat bürosunda şirket faaliyetlerinin yürütülmesi için görevlendirildiği, sanıkların İtalya’da bulundukları sırada … ve …ı isimli şirketlerin adına düzenlenmiş sahte özel fatura ve belgeleri bu şirketle ticaret yapılıyormuş gibi katılan şirketin Türkiye’deki muhasebe servisine gönderdikleri, katılan şirketin İtalya’ya gönderdiği paraları uhdelerinde tuttukları, bu eylemlerini 2005-2006-2007 yıllarında sürdürdükleri, ayrıca sanık …’ın İtalya’da katılan şirket tarafından kiralanan evde oturduğu ve bu evi daha sonra kendisi satın almasına rağmen gönderilen kira bedeli ve masrafları alarak uhdesine geçirdiği, sanıkların bu suretle atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
1-Özel belgede sahtecilik suçundan sanık … hakkında mahkumiyet, sanık … hakkında davanın reddine ilişkin hükümlerin temyiz incelemesinde;
Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 207/1 maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, 17/10/2007 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-a-Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan davanın reddine ilişkin hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK’nın 8. maddesine göre “Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.” ve aynı Kanunun 9. maddesine göre “Türkiye’de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında hüküm verilmiş olan kimse, Türkiye’de yeniden yargılanır.” Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; katılan şirketin İtalya’daki irtibat bürosunun fiilen Türkiye’den yönetildiği ve sanığın eyleminin neticesinin Türkiye’de gerçekleştiği, TCK’nın 8. maddesi bağlamında atılı suçun Türkiye’de işlendiğinin kabulü gerektiği anlaşılmakla, sanığın eylemi nedeniyle Türkiye’de yargılanması gerektiği gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi,
b-Sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nun 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde; sanığın eyleminin hükümden sonra 24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254 maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamında kalan 5237 sayılı TCK’nun 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülerek nitelikli dolandırıcılık suçundan red kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 14/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.