Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2819 E. 2019/3021 K. 28.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2819
KARAR NO : 2019/3021
KARAR TARİHİ : 28.03.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 158/1-f, 62/1, 52/2-4 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mağdur …’in işyerinden çalınan, bu şahsa ait boş çek yaprağını sanığın bir şekilde ele geçirdiği, suça konu çekin sanık … tarafından ciro edilerek yaptığı ticari alış veriş karşılığında katılan …’a ödeme vasıtası olarak verildiği, yaptırılan kriminal incelemede çekin ön yüzündeki yazılar ile çekin arka yüzündeki … isim yazısı ve bu isim altında bulunan ciranta imzasının sanığa ait olduğunun tespit edildiği, ancak keşideci imzasının sanığın eli ürünü olduğunun tespit edilemediği, sanığın katılana vermiş olduğu suça konu çek karşılığı, katılanın sanığa araç satışı yaptığı ancak çek bedelini alamadığı ve katılanın zararının karşılanmadığı, sanığın bu şekilde banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen somut olayda;
1)Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanığın savunmasında suça konu çeki borcuna karşılık kendisine verdiğini söylediği …’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek tanık olarak beyanının alınması, …’ın yazı ve imza örneklerinin mukayeseye elverişli belge asılları ile birlikte kriminale gönderilerek suça konu çekin ön yüzündeki yazılar ile keşideci imzasının eli ürünü olup olmadığının tespit edilmesi, yine sanığın savunmasında tanık olarak bildirdiği Mustafa Sabancı ve Ali Rıza Küçükkalay’ın beyanları alındıktan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Suç tarihinin, çekin bankaya ibraz tarihi olan 10.12.2009 tarihi olmasına rağmen, hükümde 30.11.2009 olarak yazılması,
Kabule göre de;
Sanığın eylemine uyan TCK’nun 158/1-f-son maddesi gereğince hapis cezasının alt sınırının üç yıldan, adli para cezasının miktarının ise suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmayacak şekilde cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 28.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.