Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2779 E. 2018/712 K. 07.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2779
KARAR NO : 2018/712
KARAR TARİHİ : 07.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK’nın 158/1-f-son, 62, 52/2 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK’nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan …’ten aldığı 20.000 TL karşılığında, keşidecisi … Makine Tek. ve Elek. Ekp. Dış. Tic. Şti. olarak görünen, 04/09/2006 keşide tarihli 20.000 TL bedelli çalıntı çeki verdiği, çekin katılan tarafından bankaya ibrazında sahteliğinin tespit edildiği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında, suça konu çekin, …’un çektiği krediye kefil olması üzerine, teminat olarak kendisine verilen senet borcuna karşılık … tarafından işyerindeki bir personeline bırakıldığını, bu çeki sahte olduğunu bilmeden ciro ederek katılan …’ün ağabeyi ve aynı zamanda kendisinin iş ortağı olan …’e, karşılığında hiçbir bedel almaksızın posta yoluyla gönderdiğini beyan etmesi ve bahse konu çekin … tarafından kendisine verildiğine dair “teslim belgesidir” başlıklı 10/08/2006 tarihli bir belge ibraz etmesi, hakkında beraat hükmü verilen …’un ise, anılan belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmekle beraber, belge içeriğini kabul etmeyip sanığa böyle bir çek vermediğini, sanığın İzmir’de kum ocağı işleteceğinden ve kendisinin bankalardaki referansının düzgün olduğunu bilmesi nedeniyle, usulen kendisini de şirkete ortak yapmak istediğini, bu teklifi kabul etmesi üzerine şirket kuruluşu ile ilgili bazı yerlere imza attığını, bu belgedeki imzanın da o tür bir imza olabileceğini beyan etmesi ve sanık müdafiinin mahkemeye sunduğu 21/03/2013 havale tarihli savunma dilekçesinde, suça konu çekin … tarafından, sanığın kullandığı ofise getirilerek orada bulunan …’a bırakıldığını ve ofiste bulunan …’in de bu duruma şahit olduğunu belirtmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; … tarafından çekilen bir krediye sanığın veya yetkilisi olduğu şirketin kefil olup olmadığının ilgili bankadan araştırılması ve bulunması halinde buna ilişkin belgelerin onaylı birer suretinin dosyaya intikalinin sağlanması, sanığın çeki gönderdiğini beyan ettiği … ile çeki …’dan teslim aldığı iddia edilen … ve …’in duruşmaya çağırılarak tanık sıfatıyla ifadelerine başvurulup, suça konu çekin hangi hukuki ilişkiye istinaden kime verildiğinin açıklığa kavuşturulmasından sonra, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık müdafinin, 21/03/2013 tarihli duruşmada, lehe hükümlerin uygulanması talebinde bulunduğu ve bu talebin TCK’nın 52/4. maddesini de kapsadığı gözetilmeden, adli para cezasının taksitlendirilmesi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.