YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/27731
KARAR NO : 2021/259
KARAR TARİHİ : 14.01.2021
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanığın her iki suçtan ayrı ayrı beraatine
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın beratine ilişkin hükümler O yer Cumhuriyet savcısı ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın ….Ürünleri Ltd. Şti’nin ortağı olduğu, şirketin diğer ortağının da … olduğu, …’ın bir suçtan dolayı cezaevine girmesi nedeniyle katılana noterden şirket işlerini yürütebilmesi için vekalet verdiği, buna göre katılanın şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili hale geldiği, katılanın aralarındaki ticari alışveriş nedeniyle sanığa suça konu 25/10/2009 ve 25/12/2009 vadeli 5.000’er TL bedelli, iki adet bonoyu şirket kaşesini basarak imzalayıp verdiği, katılanın isminin bonolarda yazmadığı ancak daha sonra sanığın kefil kısmına gelecek şekilde katılanın adını da bonolara eklediği, sanığın katılanın iznini alarak katılanın ismini bonolara kendisinin yazdığını, alacağını tahsil edemeyince suça konu senetler uyarınca hem şirket adına hem de katılan adına vekili aracılığıyla icra takibi başlattığını kabul ettiği, bu şekilde sanığın kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; sanığın savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından, sanığın suça konu senetlerde şirket kaşesi bulunduğu halde kefil kısmına gelecek şekilde katılanın ismini yazmasının resmi belgede sahtecilik olarak değerlendirilemeyeceği, sanığın bu şekilde resmi belgenin anlamını değiştirecek bir değişiklik yaptığından söz edilmeyeceği, bonoda borçlanma için tek imzanın yeterli olduğu, ayrıca borçlunun adı ve soyadının yazılmasına gerek olmadığı, sanığın alacaklı olduğu konusunda tereddüt olmadığı, dolayısıyla sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs olarak değerlendirilemeyeceği ve sanığın üzerine atılı nitelikli dolandırıclığa teşebbüs ve resmi belgede sahtecilik suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin; sanığın üzerine atılı eylemlerin sabit olduğuna, mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 14.01.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.