Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2761 E. 2018/614 K. 05.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2761
KARAR NO : 2018/614
KARAR TARİHİ : 05.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların fikir ve eylem birlikteliği ile hareket ederek, sanık …’nın alacaklı katılanın borçlu olarak gözüktüğü 1.450.000 TL bedelinde bono düzenledikleri, söz konusu bu bono sanık … tarafından ciro edildikten sonra, sanık … tarafından Ankara 9. İcra Müdürlüğü’nün 2009/2512 esas sayılı dosyasıyla katılan aleyhine icra takibi başlattığı, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık …’nun savunmasında katılan ile Kartal İlçesinde inşa edilen 5 adet daireyi satışı konusunda anlaştıklarını, 100.000 TL peşin ödediğini, 75.000 TL’lik 12 adet muhtelif vadeli bono verdiğini, satışa ilişkin katılanla protokol yaptıklarını, senetlerin bedelini ödediğini, dairelerin tapularının kendisine teslim edemediğini, sonrasında yeniden daire numaralarını değiştirmek suretiyle yeniden protokol yaptıklarını ifade etmesi, diğer sanık İsmail Pehlivanlı’nın da savunmasında sanık …’nun senede kefil olmasını istemesi üzerine parayı kendisinden tahsil etmeyeceğine dair yazılı taahhütte bulunması üzerine senede alacaklı olarak yazdırdığını ve ciro ettiğini belirtmesi, katılanın ise otelini sanık …’nun aracılığıyla başkalarına sattığını, karşılığında bir arsa verilecek olduğunu ancak arsanın tapusunu alamadığını, tahminen 3 milyon dolar alacaklı olduğunu, atılı suçlara konu bir senedi düzenlemediğini beyan etmesi, soruşturma aşamasında alınan 30.01.2011 ve 04.04.2012 tarihli bilirkişi raporlarında senedin ön yüzünde bulunan yazıların … eli ürünü olduğu, senedin arka yüzünde birinci cirantacı imza üzerinde bulunan isim ve imzanın sanık … ürünü olduğu, ikinci cirantacı isim ve imzasının sanık … ürünü olduğu, senedin ön yüzünde katılan … adına atfen atılı bulunan imzaların katılan … eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaatlerin bildirilmesine rağmen, 14.03.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda borçlu … adına imzalar ile katılan …’ın mukayese imzaları arasında; uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğunun kabulü gerektiğinin tespit olunması, mahkeme tarafından da raporlar arsındaki çelişkinin giderilmemiş olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde olunan 100.000 TL para ile 75.000 TL’lik 12 adet senet bedeli paranın miktarları dikkate alındığında, bu paraların banka aracılığı ile hesaba yatırılıp yatırılmadığı ya da elden ödeme halinde ödemeye ilişkin belge alınıp alınmadığı hususlarının sanık … ’na sorularak konunun araştırılması, sanık … ile katılan arasında imzalandığı öne sürülen 5 adet daire satışı konulu protokollerin celb edilmesi, taraflar arasında herhangi bir menfii tespit davası olup olmadığının araştırılması, var ise akibeti araştırılarak, suretlerinin dosya içerisine alınması, konu ile ilgili olarak icra mahkemesine bir başvurunun olup olmadığı, buna ilişkin bilirkişi raporu alınıp alınmadığının araştırılması, var ise suretlerinin dosya içerisine alınması, Bakırköy 36.Noterliği’nce 28 Şubat 2011 tarihinde Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün 2009/2512 nolu dosyasına binaen düzenlenen temliknamedeki lehine temlik olunanlar … ve … hakkında açılmış herhangi bir davanın bulunup bulunmadığının araştırılarak, akibetlerinin sorulması, var ise suretlerinin dosya içerisine alınması, gerektiğinde bu kişilerin beyanlarının alınması, ayrıca soruşturma aşamasında alınan 2 bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporu arasında oluşan çelişkinin giderilmesi amacıyla, bonodaki imzaların katılana ait olup olmadığı konusunda eksiklikler tamamlandıktan sonra sanıklar ile katılanın incelemeye yeterli şekilde imza ve yazı örnekleri yeterince alınıp, yine diğer kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan yazı ve imza örneklerinin asılları temin edilerek kriminalden rapor alınması suretiyle çelişkinin giderilmesi, tüm delillerin bu şekilde toplanmasından sonra, oluşan sonuçlarına göre sanıkların atılı suçları işleyip işlemediklerinin karar yerinde tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde beraat hükümlerinin tesis edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.