Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/26957 E. 2019/1684 K. 05.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/26957
KARAR NO : 2019/1684
KARAR TARİHİ : 05.03.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK’nun 158/1-e, 43/1, 168/1, 62/1, 52/4, 53, 63. maddeleri uyarınca
2- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK’nun 158/1-e, 43/1, 168/1, 62/1, 52/4, 53, 63. maddeleri uyarınca
3- Sanıklar …, … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat,
4- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK.nun 158/1-e, 43/1, 168/1, 62/1, 52/4, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
5-Sanıklar …, … ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme,
6- Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundanayrı ayrı beraat ve özel belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı zamanaşımı nedeniyle düşme,
7- Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK.nun 158/1-e, 43/1, 168/1, 62/1, 52/4, 53, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet ve özel belgede sahtecilik suçundan zamanaşımı nedeniyle düşme

Sanıklar… ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümleri ile…, …, …. ve … hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen zamanaşımı nedeni ile düşme kararları katılan vekili tarafından, sanıklar …r,… hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ise sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların icar yolu ile ekip biçerek kullanmak üzere ölmüş olan kişilere ait olan arazileri sanki bu kişiler hayattaymış gibi 2003 ve 2004 senelerinde sahte kira sözleşmeleri tanzim edip, muhtar ve aza olan sanıklar …, …, …, … ve …’a onaylatıp sonrasında Saray İlçe Tarım Müdürlüğünden bir kısım sanıkların 2005 bir kısmının ise 2005 ve 2006 senelerinde doğrudan gelir desteği aldıkları bu suretle sanıklar … ve …’in dolandırıcılık, …. ve …’in belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan olayda;
1- Dolandırıcılık suçundan sanıklar…, … beraatlerine, özel belgede sahtecilik suçundan ise sanıklar…, …, . hakkında zamanaşımı nedeni ile düşme kararlarına yönelik katılan vekilinin yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar…, … dolandırıcılık suçunu işledikleri yönünde cezalandırılmalarına yeter delil bulunmadığı, diğer sanıklar…, …, Adalet, … ve Akın Ağar hakkında; sanıkların sahte kira sözleşmelerini DGD başvurusu yaparak kullanmaları karşısında suç tarihinin sahte belgenin kullanıldığı DGD başvuru tarihleri olan 01.07.2005 olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK’nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen “özel belgede sahtecilik” suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, inceleme tarihine kadar gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemenin zamanaşımı nedeni ile düşme kararlarında isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, dolandırıcılık suçu bakımından atılı suçların sabit olmadığı ve özel belgede sahtecilik suçu bakımından ise zamanaşımının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar hakkındaki hükümlerin ONANMASINA,
2- Dolandırıcılık suçundan sanıklar İsmet, Serdar, … hakkında verilen mahkumiyet hükümleri yönünden sanıkların müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Çiftçilikle uğraşan sanıkların suça konu, arazilerin bir kısmının kendilerine ait olmakla birlikte büyük bir kısmını kiralamak suretiyle kullandıkları, kiraladıkları arazilerin de bir kısmında yazılı sözleşme yapılıp her yıl kendiliğinden yenilendiği, diğerlerinde ise sözlü anlaşma ile kullanıma devam edildiği, kiralayanların bazılarının vefatından sonra da mirasçılarıyla aynı anlaşmaların sürdürülerek ekilip biçildiği, mirasçıların ya da diğer arazi maliklerinin kullanıma ve sanıkların doğrudan gelir desteği almalarına yönelik her hangi bir şikayetlerinin bulunmadığı, bir kısım mirasçıların beyanları ile dosyada mevcut tutanaklarla sanıkların destek aldıkları taşınmazlarda buğday ve ay çiçeği ekmek suretiyle tarımsal faaliyette bulunduklarının tespit edildiği, kaldı ki; sanıkların başvurdukları arazilerde tarımsal faaliyette bulunup bulunmadıklarının görevli memurlarca tespitinin mümkün olduğu, sanıkların bu denetimi ortadan kaldıran bir eylemlerinin olmadığı, taşınmazlarda fiilen tarımsal faaliyet gösterildiğinden zararın sözkonusu olmayacağı gibi, sanıkların aldıkları destekleri soruşturma aşamasında iade ettikleri, bu kapsamda sanıkların dolandırıcılık kastı ile hareket ettikleri yönünde cezalandırılmalarına yeter delil bulunmadığı anlaşılmakla sanıkların beraatleri yerine mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabule göre ise;
5237 sayılı TCK.nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (i) ve (k)bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin TCK.nun 158/1-e-son maddesi gereğince temel ceza belirlenirken doğrudan haksız elde olunan yararın iki katının esas alınması,
Kanuna aykırı olup, sanıkların müdafilerinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.