Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/26245 E. 2020/11267 K. 09.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/26245
KARAR NO : 2020/11267
KARAR TARİHİ : 09.11.2020

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
MÜŞTEKİ : Sosyal Güvenlik Kurumu
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri, müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Kovuşturma evresinde duruşmada yöntemine uygun şekilde haberdar edilmeyen ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören müşteki Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin temyiz dilekçesi ile katılma iradesini açıkça ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında; Ceza Genel Kurulu’nun 19/10/2010 tarih 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı kararı ışığı altında, CMK’nın 237/2 maddesi hükmü nazara alınarak, müşteki Sosyal Güvenlik Kurumu’nun doğrudan doğruya suçtan zarar görmesi nedeniyle davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıklar …, … ile …’in “… Paz. Ltd. Şti.” nin sahibi, ortağı ve yetkilileri oldukları, diğer tüm sanıkların fiilen işyerinde çalışmamalarına rağmen bu sanıklar işyerinde çalışmışlar gibi işyeri giriş bildirgesi düzenleyerek haksız menfaat elde ettikleri, bu surette tüm sanıkların nitelikli dolandırıcılık ile sanıklar …, …,… ve …’in resmi belgede sahtecilik suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.03.2014 tarih ve 2013/12-74-2014/140 E-K sayılı ilamı ile istikrarlı diğer kararlarında da vurgulandığı üzere; ceza yargılanmasında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulabileceğine ilişkin kuralın, fiilin suç oluşturmaması veya yeni bir yasal düzenleme ile suç olmaktan çıkarılması gibi herhangi bir araştırmayı gerektirmeyen bir durumun varlığı halinde, başka bir deyişle derhal beraat kararı verilmesi ile sınırlı olarak uygulanabileceği, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda ise sanıkların savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 193. maddesine yanlış anlam verilerek sanıkların sorgusu yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.