Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2570 E. 2018/714 K. 07.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2570
KARAR NO : 2018/714
KARAR TARİHİ : 07.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan …’nun, katılandan satın aldığı mal karşılığında keşidecisi sanık … olarak görünen, 13/08/2010 keşide tarih ve 17.500 TL bedelli çeki, yetkisi bulunmamasına rağmen sanık … yerine imzaladıktan sonra, çekin arkasını kendi adıyla ciro ederek katılana verdiği, çek bedelinin tahsili için katılandan sonraki hamil tarafından bankaya müracaat edildiğinde, çek sahibi görünen kişinin imzası ile mevcut çekteki imzanın tutmaması nedeniyle çek bedelinin muhatap bankaca ödenmediği, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık …’nun katılandan senet karşılığında kereste satın almak istediği; ancak, katılanın çek kabul edebileceğini söylemesi üzerine, arkadaşı olan diğer sanık …’a ait hatır çekini verebileceğini beyan edip, sanık … ile katılanı telefonla görüştürdüğü, çek sahibi sanık …’ın, çeki kendisi adına diğer sanık …’in keşide etmesine … göstermesi üzerine, bahse konu çekin sanık … tarafından imzalandığı ve ciro edilerek katılana verildiği, çekin ödeme gününde bankada karşılığının olmaması nedeniyle, sanık …’in katılana 1.000 TL’lik bir ödeme yaptığı, kalan kısmın ise ödenmediği şeklindeki somut olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30.03.1992 gün ve 80/98 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hesap sahibinin önceden verdiği açık ya da örtülü … üzerine onun imzasını taklit ederek kullanan failde zarar verme bilinci bulunmayacağından kastın varlığının ileri sürülemeyeceği, bu rızaya dayanarak başkasının imzasını atan kimsede suç kastının varlığının kabul edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanık …’in, diğer sanık …’ın sözlü muvafakati ile çek keşide ederek katılana verdiğinin katılan tarafından bilindiği ve çekin bu haliyle kabul edildiği, daha önce de sanık …’a ait olup sanık … tarafından keşide edilerek ödemesi yapılan çeklerin bulunduğu ve sanık …’in katılana olan borcunu inkar etmeyip kabul ettiği anlaşılmakla; atılı suçların yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçların unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin atılı suçların sübut bulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 07/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.