Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2017/2537 E. 2018/887 K. 13.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2537
KARAR NO : 2018/887
KARAR TARİHİ : 13.02.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, iftira
HÜKÜM : Sanık hakkında katılanlar Belgin’e ve Gülbin’e yönelik dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı ; 5237 Sayılı TCK’ nın 157/1, 62, 50/1-a, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında katılan Elif’e yönelik başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan; 5237 sayılı TCK’nın 268. maddesi yollaması ile 267/1, 62, 50, 52 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık ve başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık… tarafından, temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanlar vekilinin 29/03/2013 havale tarihli dilekçesiyle vekaletnamesindeki yetkilerine istinaden temyiz isteminden feragat ettiği anlaşıldığından 12/03/2013 tarihli temyiz talebi hakkında inceleme yapılmamıştır.
Sanığın, katılanlardan …’in ve …’in üzerinde büyü olduğundan ve bunları çözüp koruma muskası yapabileceğinden bahisle katılanların parasını aldığı ve aynı zamanda evlerindeki muhtelif eşyalarda domuz yağı sürülü olduğunu belirtip temizleyerek getirmek üzere bu eşyaları da alarak ortada kaybolduğu, sonrasında bu olaylar nedeniyle başlatılan soruşturma sırasında ise kız kardeşi olan diğer katılan …’nın kimlik bilgilerini kullanıp onun hakkında dava açılarak yargılama yapılmasına sebep olup başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu işlediği iddia edilen olayda ;
Sanığın katılanlar …’e ve …’e yönelik eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin ve bu suçlarla birlikte işlenen başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun delillerinin takdirinin ve tartışmasının üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına , 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.